29 Mayıs 2009 Cuma

Stargate Atlantis Sezon 4 Kesitleri

Stargate Atlantis ilk sezonunu TRT-1'de takip ettiğim bir dizi idi. TRT-1 önceleri Stargate SG-1'in maceralarını veriyordu sonra bir akşam SG-1 beklerken biranda karşımda Atlantis'in ilk bölümünü -Rising-Yükseliş- buldum. Türk televizyonculuğu yine güvenilmezliğini ispat etmişti gözümde ama bir musibetten benim için hayır doğdu; Atlantis serisi ile tanıştım. SCi-Fi Television ve paylaşım siteleri sayesinde TRT'nin yarım bıraktığı yerden diziyi 5. ve son sezonuna kadar takip edebildim.

Atlantis'in başlangıcı SG-1 hikayelerinin 8. sezonuna denk geliyor yanılmıyorsam. Ben ışıltılı olduğı için ve uzayda daha bolca hareket içerdiği için Atlantis'i SG-1'den daha çok sevdim ama SG-1'in yeri de ayrıdır hani..

Bu video Atlantis serisinin 4. Sezon bölümlerinden kesitler ile oluşturulmuş. Güzel bir seyirlik olduğu için-renk olsun diye buraya ekledim. Bir nedenden burada izleyemiyorsanız video.google linki işte aşağıda;

http://video.google.com/videoplay?docid=327417496674350085&ei=xvsfStKFKaGs2wK6jIi_Dw&q=stargate+atlantis

Herkes Hakettiği Şekilde Yönetilir(?)

Bu fıkrayı http://www.mamutistan.com/ adresinde gördüm. Daha başka güzel şeyler de var. Bir göz atmayı ihmal etmeyin.


Vezirler huzura çıkmıslar:
- Padisahım, hazinede para kalmadı.Yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten...
- Padisah, kavugunun altından kafasını kasımıs,
- Eeee! Ne vergisi koyalım?, demis...
- Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! Padisah,
- Tamam, demis. Aradan bir süre geçtikten sonra sormus vezirlerine:
- Tepki var mı?
- Hiç bir tepki yok!
- Iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!
Aradan bir süre geçmis, Padisah:
- Var mı şikayet?
- Yok!
Halkının tepkisizligine kızan Padisah, gürlemis:
- Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin!
Aradan birkaç gün geçmis, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padisah, çagırmıs vezirlerini,
-Halkı dinleyelim hele bir, demis.
Gitmisler köye, Padisah sormus:
- Var mı sikayet? Ses yok.
Padişah tekrar :
-Var mı sikayet? Şikayeti olan söylesin diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmus:
-Padisahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- Eeee!, demis Padisah bir umutla...
- Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoz, bir adam daha koysanız...

27 Mayıs 2009 Çarşamba

Ayıptır Söylemesi Ben TÜRKÜM




Türkiye'de yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına kimse sen "Kürtsün-Lazsın-Gürcüsün-Çerkezsin-Ermenisin-Rumsun" diye milletvekili-Belediye Başkanı-Bakan olamazsın demedi bugüne kadar.

Meclise giren giriyor, Belediye'ye Başkan olan oluyor. Bakanlar Başbakanlar da çıkıyor. Belki Cumhurbaşkanı bile olurlar birgün..


Hal böyleyken sormak istiyorum Türk kelimesine düşmanlık niye? Bu ülkenin adı Türkiye, bayrağı Türk Bayrağı.. Türk nüfus çoğunlukta. Kurucuların büyük bölümü Türk. Osmanlı da bir Türk Devleti idi devamı olarak görülen biz de Türk Devletiyiz- Türk Devleti olarak anılıyoruz. Türk pasaportu taşıyan herkese dışarda TÜRK deniyor. Bu ülkenin vatandaşı olarak TÜRK adını taşımaktan gocunanlara soruyorum; derdiniz ne?

Türklerden ne düşmanlık gördünüz? Türk ülkesinde asırlardır aynı tastan su içtik aynı ekmeği paylaşıp yedik. Savaşlarda beraber öldük barışlarda beraber güldük. Kimse size Kürtlüğü-Lazlığı unutun dedi mi? Bunca yıl Osmanlı hakimiyetinde yaşadı dedeleriniz, isteseydi Osmanlı çoktan köküne kadar asimile edip kökeninizi silmişti. Bugün hala kökeninizle beraber varsınız.

Bugün hala aynı tastan su içiyoruz, aynı ekmeği bölüyoruz.. Türklüğe düşmanlık niye? Bu ülkeyi bina ederken kullanılan harcın adına Türklük demiş kurucular, zorunuza mı gidiyor şimdi bu?

Hiç boşuna kıvranmayın bunun adı düşmanlıktır. Bugün ben ne Kürtlere, ne Ermenilere, ne Yunanlılara karşı düşmanlık besliyorum ama salak da değilim. Bu saydıklarımın içinde öyle guruplar var ki her nefeste Türkiye'nin altını oymak için yaşıyorlar.

Öküz altında buzağı aramıyorum ama öküzün altındaki buzağı da görülmeyecek gibi değil hani..

Osmanlıdaki Bulgarlar, Yunanlılar, Rumlar, Ermeniler de böyle ayartıldı sonunda Osmanlı parça parça parçalandı.. Şimdi sıra Türkiye Cumhuriyetinde. Aynı yöntem, bu defa Kürtler dolduruşa getirilme yolunda..

Bugün Kürtçe alfabe, Kürtçe televizyon, Kürtçe eğitim, Kürtçe resmi dil diyenlerin yarın isteyeceği şey TOPRAK.. Kimse saf ayaklarına yatmasın, milleti salak yerine koymasın. PKK'nın temelleri atılırken, Kürtlerin içine Türk nefreti sokulurken, Kürtler Türk düşmanına çevrilirken daha ilk başta niyet TOPRAKLARI bölmekti. Hedef daha ilk başta Türkiye'yi bölmekti.

LOZAN'ı tanımayan DOST ve MÜTTEFİK ülke AMERİKA.. Bilmiyor musunuz? Amerika hala LOZAN'ı yani Türkiye'nin sınırlarını tanımadı. Dost ve müttefikimize göre Türkiye sınırları KABUL EDİLEMEZ. Adamlar Ermenistan, Kürdistan, Yunanistan diye ülkeyi kıskaca almak ve ORTADOĞU'yu kendi isteğine göre şekillendirmek için 1. Dünya Savaşı'ndan bu yana çalışıyor.

Ülkemin sınırlarını tanımayan ve ardımdan kuyumu kazan bu dost ve müttefik ülkeyi destekleyen yurdumun SAZAN ruhlu SAFTORİK aydıncıklarına atgözlüklerini çıkarıp azıcık tarih okumalarını öneriyorum. Öyle gizli saklı komplo teorisi yazmıyoruz buraya, her kütüphanede bulabileceğiniz Tarih kitaplarına ve makalelere-anılara bir göz atmaları yeter..

Son sözümü söyleyerek bitiriyorum.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!


(zoruna gidenin neresine giderse gitsin..)

26 Mayıs 2009 Salı

Kuzey Kore Ve Nükleer Güç

K.Kore'deki komünist yoldaşlar(geyiğine yoldaş diyorum, biri çıkıp pis gomünüst der filan.. komünistlik kötü bişi olduğundan değil ama olmadığım bişeyi niye kabul edeyim.) bir nükleer deneme daha yapmış bugün itibarı ile. 15 kilotoncuk bir bomba patlatmışlar. İkinci dünya savaşında Hiroşimaya atılandan az daha zayıf bir bomba. Bugün bir füzedeki her bir başlık ortalma 100-200 kilotonluk dersem ve bir füzede ortalama 3-5 başlık var dersem yapın hesabı..
Dünya ayağa kalkmış deniyor. Efendim AB, ABD, Fransa, Rusya.. Büyük abiler ayaklanmış.. Ben yerimdeyim ve endişeli de değilim.

Bir zamanlar endişe duyardım böyle haberlerden. Çok cahil olduğum dönemlerdi.. Şimdi hala cahilim ama o kadar değil.

Bir bombanın ne kadar korkunç bir gücü olduğunu az çok biliyorum. Endişelenmeyi artık çoktan bıraktım. Çünkü nükleer silahlar o kadar yaygınlaşmış ki endişelenmek için çok geç.
Nükleer silahsızlanma diyen ve daha çok ülkenin nükleer silah gücü kazanmasına karşı çıkan ülkelere bakıyorsun ellerindeki silahları azaltmıyor-modernize ediyor ama diğerleri silah deneyince yaygarayı basıyor.

Basit ve adi ikiyüzlü siyaset işte böyle birşey.

Ben ne Irak'taki, ne İsrail'deki, ne K.Kore'deki ne de başka bir ülkedeki silahtan korkuyorum. Korkunun ecele faydası yok.

Bütün dünyadaki insan nüfusunu yok edecek bir nükleer saldırı için yaklaşık 20 denizaltının(büyük devletlerin filoları düşünülünce çok küçük bir rakam bu..) üzerlerindeki füzeleri ateşlemesi yeterli. İlk düğmeye basılmasından sadece 15 dakika sonra dünya üzerinde hamam böceklerinden başka canlı kalmayacağı garantilidir. Gece haberlerde “ABD-Rusya Krizi derinleşiyor” diye haber dinleyip uykuya yatacaksınız, sabah olmayacak. Bir bakacaksınız ya cennet ya cehennemde uyanmışsınız. Bu kadar basit ve hızlı. Nükleer savaş bu, serviste lüks kalite-çok hızlı ve çok etkili-kökten çözüm.

Korkmuyorum. Korkmayın.

Büyük abiler korksun. Bu büyük devletler eğer cidden nükleer silaha karşıysalar K.Kore'yi kınamak yerine ilk adımı atsınlar ve kendi nükleer silahlarının tamamını-TAMAMINI imha etsinler. Efendim ülke savunmalarıymış-caydırıcılıkmış.. Senin ülken savunacak da Kore ya da İran armut mu toplayacak? Onlar da caydıracak..

Siyaset ne kadar pis bir iş yahu. Bu siyasetçi tayfasını kökünden kaldırıp kabile şefleri dönemine gitmeli belki de.. Yaşlı ve bilge liderlerin küçük gurupları yönettiği bir dünya belki de çok daha sağlıklı olacaktır. Büyük devletler açgözlü ve büyüdükçe açlıkları da büyüyor..

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Gençler Siyasetten Korkmasın!

Gençler siyasetten korkmasın, ve gençlerin siyasetle ilgilenmesinden korkmayın.

Korkmamız gereken şey siyasete şiddetin bulaşması ya da insanların kötü yönetimler karşısında umutsuz ve umursamaz olmasıdır-tepkisiz kalmasıdır.

Yaşadığımız ülkeyi yöneten siyasete karışmak, fikirlerimizi söylemek, isteklerimizi haykırmak, onaylamadığımız hareketlerin karşısında durmak hakkımızdır. Hepimizin hakkıdır. Oy verecek yaşa gelmiş bir kişiye “sen daha gençsin, bunlara karışma-okuluna-işine bak” demek ya cahillik ya da kötü niyetliliktir.

Bugün yaşadığımız kötü kuşulların nedeni şu anda mevcut olan koca bir umutsuz kitledir.

Ülke hem umutsuz hem de susuyor.

Yaşlıları anlamak mümkün; yorgunlar, bitkinler, umutları iyice sönmüş, nice umutları boşa çıkmış..

Ama gençlerin umutsuzluğu ve daha kötüsü umursamazlığı-ilgisizliği affedilecek gibi değil.. Bunun suçlusu da gençler değil onları yetiştiren aile ve öğretmenleridir-sistemdir.

Oy verecek yetkiyi verdiğin bir kitleyi siyasetin dışında tutmak için bin dereden su getirmek düzenbazlıktır, kötü niyetliliktir.

Ülke nüfusunun % 70'i genç nüfus olmasına karşılık gençlerin siyasette rolü minicik-yok.. Seçim sistemi ve seçilme yaşı ile ilgili yasaların büyük engel olduğu bir gerçek ama bu koca kitlenin hala partilere ve siyasete inatla tutunması kendi gelecekleri için şarttır. Usanmadan, bıkmadan, yorulunca bir nefes dinlenerek ama hiç vazgeçmeden bu yolda yürümeye devam etmek gerek.

Gençler; Bütün rezillik ve kirliliğine rağmen siyasetten korkmayın-iğrenmeyin. Yarınlarınızı şekillendirebilme gücüne sahip olabilmek için siyasete tutunmak şart. Oy gücünüzü keşfedin ve bu güce sahip olduğunuzu görmelerin sağlayın.. Kolay olmayacaktır ama mutlaka başaracağız. Yarınlarımızdan bu kadar kolay ve mücadele etmeden vazgeçmeyelim.

24 Mayıs 2009 Pazar

Şiddet İçerikli Oyunlar

Bugün yine bir yerde SAZAN'ın birinin kaleme aldığı şiddet içerikli oyunlar ile ilgili bir yazı gördüm. Birden şiddet içerikli oyun oynayasım geldi ama bu defa kalkıp bu yazıyı döşendim. Cehaletinizin her bir zerresine bir mermi olsun her bir kelime. Bu yazıyı bütün cahillere adıyorum!

Bilgisayar oyunu düşmanlığı cehalettir.

Evet cehalettir.

Bilgisayar oyunu düşmanlığı;
Kolaycılıktır. Aptallıktır. Saflıktır. Kötü niyetliliktir. Birilerinin dümen suyuna girmektir. Oltaya gelmektir. Gerçeği görmemektir. Kendi suçunun farkında olamamaktır. Sorunu yanlış analiz etmektir.

Bilgisayar oyunları düşmanlığı çok sıkıcıdır. Bu oyunları seven ve oynayan birisi olarak ben şahsen bu eleştirilerden sıkıldığım için bunları kızıyorum. Çok sıkıcı yahu. İnanın daha hayatında iki tane bilgisayar oyunu görmemiş-oynamamış-bilgisayar nedir bilmeyen bu kişilerin saçma sapan eleştirilerinden boğazıma kadar geldi.. Yeter yahu.. Bu ne cehalet, bu ne kendini bilmezlik.. Bu ne karacahillik!..

Bir kere oyunları eleştirenlerin tek sığındığı cümle; “Oyunlarda siddet var, gençleri kötü etkiliyor..”

Şimdi bir oyun oynayıp da oyunun etkisi ile gidip okul basan bir bir genç sağlıklı bir genç olabilir mi? OLAMAZ. Aklı başında bir genç iki el HALO oynadıktan sonra delirmez.

Bunun öğretmeni-arkadaşı, yahu anası babası görmüyor mu? Çocuğun arızaya girdiğini kimse umursamıyor mu? Arkadaş okulda katliam yapacak kadar uçmuş birisi mutlaka bir yerlerde çok ciddi bir arıza sinyali verir. Bunun etrafındakiler uyuyor mu?

Bu çocuk bir el Counter Strike attıktan sonra “..benim okul basasım geldi. Gidip bütün sınıfı ve öğretmenlerimi kurşuna diziyim..”demiyor.

Tatlı su sazanları böyle okul basma ve katliam haberlerine bayılır.. hele ki çocuğun bilgisayarında bu “şiddet içerikli(!)oyunlar varsa oldu bu iş-kılıf da hazır..

Tatlı su sazanlarının doğasında olduk olmadık herşeye zıplamak olduğu için işin iç yüzünü araştırmazlar. Onun için yüzeydeki minik bir sahte hareket yeterlidir. Adı üzerinde: SAZAN..

Bir kere bu katliamcı çocukların hepsi aileden ve okulda sorunludur. Hayatlarında boşanmış anne ve baba durumu-ergenlik problemleri-yalnızlık-anlaşılamamak ve başka bir sürü sorun vardır ama bunları ailelerin ilgisizliği ya da okullardaki sistemin çürüklüğü yüzünden kimse -çok geç olana kadar- fark edememiştir. Bazılarında arıza fark edilmiştir ve çocuk tedavi altındadır ama işler yine de o kırılma noktasına gelmiştir. Çoğu okul katliamcısı gencin ilaç ve psikolojik tedavi geçmişi vardır. Ve hepsinin evinde-çevrsinde kolayca ulaşabilecekleri-elde edebilecekleri silahlar vardır.

Bir oyun ne kadar sapıkça ve şiddet dolu olursa olsun sağlıklı bir insanı katliamcı yapmaz ya da insan psikolojisini bozmaz. Ya oynar ve güler geçersin ya da iğrenir ve “ bu ne manyak oyun yahu” der ve hemen oyunu silersin.. Ben kendimden biliyorum. Oyunların da türleri vardır ve alt türleri de vardır-oyunların hepsine yaş sınırı veren uluslararası bir derecelendirme kuruluşu vardır.

Oyun alacağınız zaman bu oyunun Notunu inceleyin ve kaç yaş için uygun görülmüş buna bakın. 10 yaşındaki bir velete “18+ yaş. İçinde kan-şiddet ve cinsellik unsurları vardır” oyunu alıyosanız ve o çocuk bilgisayar başında sessizce-size dışarda laf getirmeden-gürültüsüzce oturuyor diye-yaramazlık yapmıyor diye bir daha ilgilenmiyorsanız o çocuk okul bastığında bunun suçunu kimseye atmayın. Aynaya bakın.

Çok berbat ve aşırı şiddet dolu oyunları oynayan kitleler oyun dünyasında bir gurup arıza tiptir. Çoğu oyuncu bu arasıra ortaya çıkan “uçlardaki” oyunlara zaten bakmaz. Oyun firmaları bunları nadiren üretir çünkü alıcı kitle çoğunlukla çocuklar ve 18 altı gençler olduğundan bu 18+ oyunları Amerika-Avrupa'da bile satamazlar. Firmalar daha hafif oyunlar yapar.

Oyunların bazıları cidden 18+ yaş içindir ve çoğu 18+ oyuncu bile bunlara yanaşmaz-bunların özel psikopat kitleleri vardır-hatta bazıları yasadışı yollardan dağılır-oynanır.

Nasıl ki her araba kullanan şöför mahalle arasında diğerleri ile yarışmıyorsa içinde ateş edilen her oyun da ŞİDDET DOLU değildir ve her oyuncu da sapık değildir. . Bir kere burada oyun oynuyoruz, gerçek değil-Alooo GERÇEK DEĞİL- bunu kafalarınız alsın. Bu oyun. Oyun bu. Çocuğunuz oyun ile gerçeği ayıramıyorsa ve oyundaki şeyleri yapmaya çalışıyorsa ana baba olarak oyuna değil kendinize bakın. Çocuğunuz oyun ile gerçeği ayıramıyorsa cidden ona daha fazla zaman ayırmanız gerekiyor demektir.. Cidden.

Şiddet arıyosanız gidin bir Ana Haber Bülteni seyredin. Bir yemek programı ya da başka bişey seyredin. Bir açık oturum seyredin ve yumruklaşmayı-küfürleri-hakaretleri görün..

Çocuklar Meclis TV'de daha çok şiddet izleyebilir, ya da gün içi kuşağında daha zararlı yayınlarla karşılaşabilir ama bunlara bakan yok-SAZANLAR için kolay hedef bilgisayar oyunları.

Gazeteleri anlıyorum. Bu düşmalığı onlar çıkardı çünkü Bilgisayar-Internet gazetelerin düşmanı. Reklam pastasına ortak oluyor bilgisayar ve internet. Gazeteler genç kuşağı kaybettikleri için öfkeli. Oyunlar ve diğer bilgisayar bağlantılı uğraşlarla çok ilgilenen koca genç kitleleri hedef alan her reklam artık televizyon ya da radyodan değil Internetten geçiyor. Gazeteler bunu sevmiyor.. Gazeteler para kaybediyor. Gazeteler ve televizyonlar interneti sevmiyor. Hem “bilgisayar oyunu katliama yol açtı” gibi bir başlık her zaman sattığı için işin kolayına kaçarak habercilik değil satıcılık yapıyorlar.. Gerçeği düşünmeden ne görse hooop diye yutuyor millet nasılsa..

Sağlam bir insanı oyun bozmaz. Bir oyunu boş vaktin varsa oynarsın. Oyunu eğlence ve kafa dinlemek için oynarsın. Can sıkıcı bir günde unutmak ve kafayı soğutmak için oynarsın. Oyun içinde online arkadaşların vardır bazen oynamak için değil sadece etrafte gezinip onlarla muhabbet etmek için oynarsın. Oyun çok eğlenceli olduğu için-çok güzel bir oyun olduğu için oynarsın. Kız-erkek arkadaşından ayrılmışsındır ve hayatında koca bir boşluk oluşmuştur; o boşluğu doldurmak için oyun zamanını arttırarak oynarsın(işte bu kısmı abartılırsa çok zararlıdır ve oyun bağımlılığı denen uyuşturucu etkisinin kaynağı budur. Boşluk hissi... Sebebi ne olursa olsun insanın içindeki boşluk hissi tehlikelidir.. Uğraşlar bulmak-hobiler edinmek, oyuna sığınmaya yol açan asıl sorunu ortadan kaldıracak yönde adımlar atmak gerekir. İstisna durumlarda abartılmış oyun saatlerinin alkol-uyuşturucu bağımlılığından farkı yoktur. Aynı TELAFİ-ACI dindirme mekanizması çalışır)..

Oyunu bir TELAFİ mekanizması-bir ağrı kesici olarak kullanmak her ağrı kesicide olduğu gibi bağımlılık yapabilir ve fazlası zararlıdır. Süratle yapacak başka hobiler de bulmak ve zararı OYUN dışı yöntemlerle tamir etmek gerekir. Kızının-oğlunun erkek-kızarkadaşı olduğunu bilmeyen bir aile elbette onun ayrılık acısını da bilmeyecek ve çocuk oyunlarda kendini kaybettiğinde bunu fark edemeyecektir. Ya da okulda şişman-çirkin-inek-acayip diye dışlanmış ve sorunlu bir genç bilgisayar oyunlarına sığındığında ne ailesi-ne okulu-ne öğretmenleri onu elinde silah ile katliam yapana kadar fark etmeyecektir. Gençleri görmeyenler, sadece geride bıraktıkları kan gölüne bakıp “bunu oyunlar yaptırdı” derken çok iğrençler.

Bir oyun oynayıp da şu oyundaki gibi birinin ağzını burnun kırayım diye hiç sapıkça isteklerim olmadı. Milyonlarca kişilik orduları savaş alanında katlettim ama gerçek hayatta bir insana zarar vermeyi bırakın yerde karınca görcem üstüne basmamak için yol değiştiririm.

Şiddet içerikli oyun mu? Çok iyi oynarım; Keskin nişancı tüfeği ile uzaktan arkadaşlarımın kafasını uçurmak hep keyif vermiştir. Ya da diğer takımın ortasına bir el bombası atmak büyük keyiftir.. Arkasında dikildiğin düşmanın sırtına bir şarjör boşaltmak da çok rahatlatıcıdır.. Geyik olsun diye kümeslere el bombası ya da alev makinası ile giren de benim, oyundaki kuşları vurmak için havaya yüzlerce mermi sıkan da benim.. Ama sokağa çıktığında tanımadığı teyzelerin pazar torbalarını evlerine kadar taşıyan da benim, yuvadan düşmüş yavru kuşları yuvalarına geri çıkarırken ağaçtan düşme pahasına-analarınca gagalanan da benim..

Oyunlar ne kadar şiddet içerikli olursa olsun bir genci asosyal-katil-manyak yapmaz. Kusura bakmasın SAZANLAR ama o genç zaten asosyaldir, manyak edilmiştir, katil kıvamına getirilmiştir ve oyunlar son safhada işe tuz biber olmuştur.

Okulların ve ailelerin gençlere karşı vurdum duymaz ve anlayışsız-cahil olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya her gelen yeni nesil için artan bir ivme ile hızlanıyor ve gençlerin gerçekten aile ve okulun dikkatli yönlendirmesine-desteğine ihtiyacı var. Suçu istediğiniz kadar bilgisayar oyunlarına atın-başınızı kuma gömmekten farkı yok. Bakarsan bağ olur bakmazsan ne oluacağını bilemezsin..

Suçlu sizsiniz. Bu gençleri SAZANLARın toplumu, aileler ve okullar yaratıyor. Gençleri anlamıyorsunuz, onlarla ilgilenmiyorsunuz, destek olmuyorsunuz, yol gösterip doğru seçenekler sunmuyorsunuz, koca bir dünyada kendi hallerine başı boş bırakıyorsunuz.. Sonra kaybolmuşluğun içinden gölgelerin yetiştirdiği bir genç karşınıza elinde babasının-dedesinin-amcasının-arkadaşının babasının silahı ile dikildiğinde...“oyunlar suçlu..”

Gülüyorum cehaletinize ve aldırmazlığınıza..

Şiddet içerikli oyunlar sadece son perdede figüran olarak küçük bir role sahip.
Sizi kutlarım sazanlar, aileler ve okullar.. Bu sizin eseriniz.. Şimdi ölüleri gömün ve ellerinizdeki kanı temizleyin.

NOT1: Bağımsız bilimsel araştırmalar bilgisayar oyunlarının beynin çalışmasını sağladığını ve problem çözme becerisi ile el-göz kordinasyonunu geliştirdiğini göstermiştir. Ayrıca bunama belirtileri üzerinde bu oyunların yavaşlatma etkisi de kanıtlanmıştır.

NOT2: Herşeyin fazlası zararlıdır. Bazen hava soğuk oluyor-cepte para olmuyor, arkadaşlarınız uzakta oluyor ve bilgisayar en ucuz-yakın çözüm oluyor ama abartmayın-dışarı çıkın ve biraz da hava alın.

Yarışma Duyurusu

Bir duyuruyu aktarmak istedim. Alıntı ve orijinal link aşağıda:

http://www.tbd.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=839&tipi=2&sube=




2009 TBD Bilişim Dergisi Bilimkurgu Öykü Yarışması
2009 yılında en sık kullandığımız sözcüklerden biri "kriz". Dünya tarihinde yaşanmış pek çok kriz var: Büyük Buhran (1929), Küba füze krizi (1962), petrol krizi (1973) Ruanda‘daki kıyım (1994), kuraklıklar ve Afrika‘da önü alınamayan kitlesel açlık ölümleri hemen akla ilk gelenlerden.
Krizlerin çıkmasının pek çok nedeni var: Kaynakların paylaşımı sırasında çıkan çatışmalar, doğal felaketler, çevrenin tahribi, ekonomik sistemlerin çöküşü, egemenlik anlaşmazlıkları ve devletlerin güçlerini kötüye kullanması bu nedenlerden bazıları.
Peki gelecekte hangi krizler yaşanacak? Örneğin bilimin "kötüye" kullanılmasından, doğal kaynakların ölçüsüzce tüketilmesinden, belki insan, android, siborg ve robotlar arasındaki anlaşmazlıklardan ya da umulmadık bir anda yepyeni bir canlı türünün belirmesinden yeni bir kriz çıkabilir mi? İnsanın gelecekte yaşayacağı bedensel ve ruhsal krizler şimdikinden farklı mı olacak? Öte yandan kriz fırsat mıdır, felaket midir? Kriz tetikleyici midir, yoksa engel midir?
Bu yıl on birincisi düzenlenen Bilimkurgu Öykü Yarışmasının konusu kriz. Yukarıdaki açıklamalar ve sorular konunun ne kadar geniş ele alınabileceğini göstermek amacıyla sıralanmıştır. Yazarlarımız, kriz konusunu yapıtlarında istedikleri gibi işleyebilirler.
2009 yılında krizi, bilimkurgu edebiyatı boyutuyla irdelemenin tam sırası olduğunu düşünüyor ve yarışamaya katılacak bütün yazarlarımıza başarılar diliyoruz.
YARIŞMA KOŞULLARI
1. SONUÇ VE ÖDÜLLER
Yarışmayı kazanan öyküler 2 Kasım 2009 tarihinde açıklanacaktır. Ödül olarak birinci gelen yarışmacıya dizüstü bilgisayar, ikinci gelen yarışmacıya avuçiçi bilgisayar, üçüncü gelen yarışmacıya da sayısal kamera verilecektir.
2. KATILIM KOŞULLARI
Yarışmaya TBD Yönetim Kurulu üyeleri ile TBD Bilişim Dergisi Yayın Kurulu Üyeleri dışında herkes katılabilir.
Öykü Türkçe yazılmalıdır.
Öykülerde bilimkurgusal ögeler aranacağı kuşkusuzdur.
Öykü, daha önce herhangi bir yarışmada ödül almamış olmalıdır.
2009 yılından önce ya da yarışmaya yollandıktan sonra yayımlanmış öykü yarışmaya katılamaz.
Her yazar yalnızca bir öyküsüyle yarışmaya katılabilir.
Dereceye girecek öyküler TBD‘nin İnternet sitesinde ya da Bilişim Dergisinde yayımlanacaktır. TBD Bilişim Dergisi Yayın Kurulu isterse, yarışmayı kazanan öykülerle, seçici kurulun yayımlanmaya değer bulduğu öyküleri kitap olarak yayımlayabilir. 1998-2005 tarihleri arasında dereceye giren öykülerden yapılan bir seçki "Bilimkurgu Öyküleri" adıyla Remzi Kitabevi tarafından yayımlanmıştır :
http://www.remzi.com.tr/index.asp?anakategori=49&kategori=141&kitapid=1079
• Öykülerin İnternet sitesinde, Bilişim Dergisinde ya da kitaplaştirilarak yayımlanması için http://www.tbd.org.tr/onayliyorum adresinde bulunan "Onaylıyorum" adlı belgenin yazar tarafından doldurulması ve doldurulan bu belgenin mektupla, faksla ya da taranmış bir dosya olarak e-posta yoluyla TBD‘ye gönderilmesi gerekmektedir. Onayliyorum, adli belgeyi TBD‘ye göndermeyen yarışmacılar yarışmaya kabul edilmeyeceklerdir.
3. SEÇİCİ KURUL
Hikmet Temel Akarsu,
Bülent Akkoç,
Semih Gümüş,
Talat S.Halman,
Necdet Kesmez,
Mustafa Kutlay,
Mustafa Küpüşoğlu,
Buket Uzuner,
4. BİÇİM
Öykü, yaygın olarak kullanılan bir kelime işlemciyle, "12" büyüklükte "Arial" karakter" seçilerek, yazılmalı ve e-postaya ekli bir dosya olarak gönderilmelidir.
Gönderilen dosyanın adına öykünün adı verilmelidir. Örneğin öykünün adı "‘Neptün‘ün Ufak Tefek Taşlari" ise öykü dosyası "Neptün‘ün Ufak Tefek Taşlari.doc" olmalıdır.
Öykü dosyasının içinde yazarla ilgili hiçbir bilgi olmamalıdır.
e-postaya ekli diğer bir dosyanın içinde yazarın açık adı, kısa özgeçmişi, açık adresi ve telefon numarası ayrıca varsa web sitesi adresi bulunmalıdır.
Yazarın kimlik bilgilerinin bulunduğu dosyanın adına yazarın adı verilmelidir. Örneğin yarışmaya katılan yazarın adı "Can Yılmaz" ise kimlik bilgilerinin bulunduğu dosyanın adı da "Can Yılmaz.doc" olmalıdır.
Öykü en fazla iki bin sözcükten oluşmalıdır.
5. YAPITIN TESLİMİ
Yapıt, 17 Temmuz 2009 tarihine dek bilimkurgu@tbd.org.tr adresine gönderilmelidir. Postayla gönderilen öyküler yarışmaya kabul edilmeyecektir.
Bilgi ve iletişim için: Tel: 312 479 34 62 / Faks 312 479 34 67 / e-posta: tbd-merkez@tbd.org.tr
web: http://www.tbd.org.tr/
6. ÖN DEĞERLENDİRME KURULU
Yarışmaya gönderilen yapıtların sayısının umulanın üstüne çıkması durumunda TBD Bilişim Dergisi Yayın Kurulu bir Ön Değerlendirme Kurulu oluşturur. Bu kurul, Seçici Kurul‘a gidecek öyküleri belirler.

22 Mayıs 2009 Cuma

Bilim kurgu terimleri, vs. Lejant. Bölüm 5.

Quadrant-kuadrant: Samanyolu Galaksisi ya da herhangi bir Galaksi; Dört eşit parçaya bölündüğünde bir pasta dilimi gibi görülen her bir çeyrek parçaya-çeyrekliğe-dördüne verilen isin Kuadrant-Quadrant. Bunu sık sık Star Trekk'de duyarız ama kendi yazarları bile sektörler ile kuadrantları karıştırırp fanları(haranları-fanatikleri) deli eder.
Sector-sektör: Bir Kuadrant içindeki daha küçük bölgelere genelde sektör denir bilim kurguda.. Genel bir büyüklük tanımı-ölçüsü yoktur..
Sub sector:- alt sektör: Sektörleri oluşturan daha küçük bölgelere verilen isim sub-sector/ alt-sektör
void-boşluk-hiçlik: Galaksiler arasındaki boş ve çorak uzay. Karanlık koca hiçlik. Samanyolu ile yakın bir Galaksi olan Andromeda Galaksisi arasındaki mesafe 2 milyon ışık yılı. Bu iki galaksi arasındaki boş uzay Void olarak da bilinir.
Rim: Kenar-kıyı. Bilim kurguda bazı yazarlar tarafından Galaksilerin sınırını ifade etmek için kullanılır. Rim'in ötesine geçmek Galaksinin dışına çıkmak ve void'e adım atmak-diğer galaksilere doğru yola çıkmak olarak görülebilir.
Vakum-vacuum: Havasız ve boş uzay ortamı. Vakum bazı yazılarda ve diyaloglarda havasız ortamı ya da uzayı anlatmak için kullanılır. Vakuum havasız-havası alınmış ve genelde uzay ortamıdır.
ZPM-Zero Point Module: Stargate evreninde kullanılan ve Zero Point enerjisi ile dolu PİLler. Pil dediğime bakmayın! Bunlar eşsiz enerji kaynaklarıdır. Kadimler adlı ırıkın ürettiği bu modüller bir çay termosu kadar büyüklüktedir ama koca şehirleri Galaksiler arasında uçurur.
Zero Point Energy: Einstein tarafından seslendiilen bazı enerji teorilerine dayanır bu unsurun kullanımı. Uzayın boşluğu bile boş değildir ve enerji dalgalarının üst üste binmiş varlığı söz konusudur. Boşluğun kendisi enerjinin elektromanyetik hacmidir..Uzayın bir noktasında bu enerjiyi kullanabilcek bir düzenek çalıştırdığınızda çok büyük güçler elde edersiniz. Zero Point enerjisini Stargate Evreninde, Star Trekk'in bazı ırklarında ve bazı kanıtlara göre Star Wars Ölüm Yıldızının güç kaynağı olarak da görebiliriz. Bu konu epey derin bir Kuantum Fizik konusudur ve ben yüzeyinde bile çok karışıklık yaşadığım için genel bir fikir vererek burada kapatıyorum

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Günahların Bedeli-Kefaret Projesi 2

Projeye dair...
İsteyince Türkiye'de de Bilim Kurgu yapılır. Maliyet bir engel değildir. Bilim Kurgu demek illa içinde ışık şenlikleri-uzaygemileri-acayip yaratıklar olacak demek değil. Bir sürü efekt ve bir sürü acayip set ya da kostüm olmadan da bilim kurgu yapılır.
Bu proje aynı-benzer kapalı mekanlarda ya da açık arazide çekilmesine fırsat verir şekilde tasarlandı. Konusu ve yapısı, maceralara dair fikirler bu yönde geliştirildi.
Temelde bu dizi içinde bilim kurgu unsurları bulunan ve bilim kurgu türü sınırları içinde kalan bir macera ve ütopya anlatımı. Bir gurup bilimadamı ve askerin yeni bir şekle ve bakir-vahşi bir ilkelliğe bürünmüş bir dünyayı yeniden keşfi ve inşası sırasında yaşadığı maceralar-ilişkileri-sorunları-hayalleri-düşünceleri-çabaları anlatılacak burada.
Burada maceraya konunun bir dalı olarak Şifacılar ve İblisler olarak iki önemli unsur katılabilir ki bunlar için makyaj-özel renklli lensler-vampir dişleri gibi sivri dişler, maske ve kostümler gerekecek. İblislerin bazıları için ışıl ışıl efekktler gerekebilir.
Bu İblis-Şifacı unsurları tamamen gözardı edilebilir ya da maceraya katılabilir. Her şekilde hikaye iki koldan da ilerleyebilir ve zaman içinde iki kol arasında geçişler hala mümkün.
Bu maceralar kimi zaman romantik-ideaolojik-polisiye-komedi-bilimsel-macera-felsefi ağırlıklı konulara sahip olacak ama daima renkli ve ilginç olmaları için özenle tasarlanacak-uygun elementlerle güçlendirilecek.
Ekip liderleri olan 3 kişi söz konusu. Yaşlı ve bilgili bir sivil, Bir komutan, Bir bilimadamı.
Söz konusu maceralar yeni bir dünya ile ilişkileri ve onu yeniden kurmayı gerektiridiği için bilim-silah-bilgelik gerekecek.
Maceralardaki rollerde bu tür dizi ve filmlerin olmaz ise olmaz rolleri için uygun oyuncular ve yan roller için de yardımcı oyuncular göz ardı edilmeyecek.
Mesela her askeri takıma bir hacker ve bir kas gücü ve bir psikopat iyi gider.. Bir amazon da bu guruba katılabilir. Uçuk kaçık-komik-aksi bir bilimadamı, bir işkoloik hıyar, Kimsenin sevmediği uyuz ve kötü niyetli bir SİSTEMİN Adamı da etrafta gezebilir. Felsefi olarak iki farklı düşünceye sahip birbirinin zıttı iki kişiyi bu karakterlerin içine ya da ayrı iki karakter olarak içeriye dahil etmek de mümkün.
Gözlere şenlik ve mizah unsuru-romantizm unsuru için illaki genç tayfadan seçilecek bir iki kadın karakter ve erkek karakter yine bu yukarıdaki unsurlarla birleştirilebilir. Yani bir kişi hem hem genç amazon, hem romatik-hem komik-hem felsefi olarak karşıt bir görüş rollerini birarada taşıyabilir..
Not: Burada bir dizi senaryosu yazmıyorum, fikir koşturuyorum. Bir öykü olarak cidden tasarlasam bunun en mantıklısı 3-5 ana karakter ve 5-10 yardımcı-dönüşümlü görünen karakter ile kötü adamlara ve dizinin o bölümüne ait karakterlerden bir kadro tasarlamaktır.
Böyle bir dizi için en uygun yöntem yeni ve ışıltı taşıyan tanınmamış gençlerden bir kadroyu ortayaşlı-yaşlı bir karakterin çevresine örmek olmalıdır.
Hedef kitle kadar hedeflene amaç ve ilk yola çıkış düşüncesi de daima gözönünde bulundurulmalı ve eğer bir dizi ise en azından bir sezonluk 15-20 bölüm senaryosu belirlenerek harekete geçilmelidir.
Bu proje iki farklı ve dönüşümlü anlayışla çekilebilir. Bütün bölümlerde süren büyük ve asıl tek bir hikaye ile onun içine-aralara serpilmiş her bölümde değişen yan hikayeler. Tek bölümde biten maceralar ve sezon boyu süren bir macera söz konusu olabilir.
Şimdilik bu kadar..

Günahların Bedeli-Kefaret Projesi

Bu proje Türk işi bir Bilim kurgu filmi ya da dizisi için konu ve arka plan üzerine bir fikir cümbüşüdür. İsteyince olur.
yüzyıl ilk çeyreği içinde bilimadamları çok tatsız bir haber verir.
Güneş patlaması yaşanacak ve bu patlama sonucunda Dünya üzerindeki bütün yaşam tükenme tehlikesi ile yüzyüze..
Önlemler bütün dehşet ve artan kargaşaya karşılık alınmaya çalışılıyor. Radyasyon ve ısı kalkanı levhaları ile kaplanmış üsler inşa etmeye başlayan ülkeler kendi halkları içinden seçtikleri insanları ve belli oranda kura ile alınan insanları bu üslere doldurmaya çalışıyor.
Yine de gerçekten koruma sağlayacak bir üs olabileceği konusu şüpheli ve üsler işe yarasa bile radyoaktif bir çöle dönmüş dünyada bu üsler kaçınılmaz sonu geciktirmekten öte bir işe yaramayacak fikri hakim.
Patlamanın tahmini zamanı yaklaşırken korku ve paniğin pençesindeki halk yığınları artık tamamen kontrolden çıkıyor ve devletler bütün otoritelerini kaybederek askeri üslerin kale gibi güçlü bölgelerine çekiliyor. Sivillere ateş açmak zorunda kalıyor bütün dünyada hükümetler ve ordu.. Ayaklanmalra ve çatışmalarda kan gövdeyi götürüyor..
İnsanlık için çok karanlık bir dönem...
Beklenen gün geldiğinde patlama yaşanıyor ve cidden dünya üzerinde belli bir hasara yol açıyor. Fakat önceden öngörülen ölçüde büyük-yıkıcı bir hasar olmuyor bu durum.. Yine de hala hasar büyük.
Devletler ilk keşiflerin ardından birbirleri ile de haberleşerek ve konuşup fikir alışverişi yaparak kararlara varıyor. Dünyayı yavaş yavaş ve adım adım yeniden inşa etme yolunda karar alıyorlar.
Ama tek karar alanlar onlar değil.
Güneş dünyaya vurmadan önceki kıyamette ve vurduğunda açıkta-korumasız-kaderine terk edilmiş halk kitlelerinin de kendi kararları var. Bir daha boyun eğmeyecekler kendilerine yüz çevirenlere.
Sığınklar ve üslerin mühürlenmesinden patlamaya ve sonrasında sığınaklarda ilk keşif ve iletişim ekiplerinin çıkmasına-ilk kararların alınıp uygulama için ilk adımların atılmasına kadar geçen sürede Terkedilenler de çok şey yaşamıştı ve değişmişti.
İnsanın yaşadığı değişim ve ilk işaretleri görülen bir evrim Sığınaklarda da ilk işaretleri ile hissedilirken asıl büyük güçle dışarıdaydı bu evrim dalgası.(İlk ortaya çıkan ikisine İblisler ve Şifacılar diyecekti dünyanın dünyanın heryerindeki halklar. Ama Seçkinler için bu bir söylenti ve mit olarak kalacaktı uzun yıllar boyunca. Taa ki...)
Bu dalga tam olgunlaşmadan Terkedilenler ile Seçkinler arasında ilk kavgalar başladı ve bu defa çok daha kanlı ve acımasızıdı mücadele. Eski komutanlar ve askerlerden bazıları da artık Terkedilenler saflarındaydı ve tüm dünya çapında bir iç savaş patlamıştı..
Bu savaş 3. Dünya savaşına denk bir kıyamet getirmişti dünyaya.. Güneş patlamasının yapmadığı kadar sert olmuştu bu savaşın etkileri..
Savaş sadece 5 yıl kadar sürdü ama sonunda ortada yıkık şehirler, kirli bölgeler, ölü şehirler, çöller ve mezarlıklar bıraktı.
Hem Terkedilenler hem de Seçkinler nükleer silahların ve biyolojik silahların birleşik kıyameti patlayınca kendi ateşleri içinde yanmış ve bulabildikleri deliklere çekilmişti.
Bu 120 yıl kadar önceydi..
Terkedilenlerin Seçkinler dediği Güvenli Şehirler halkları sensörlerinde süratle azaldığı görülen biyolojik kirlenme ve garip biçimde yüksek hızla azalan radyasyon kirliliği karşısında ilk keşif ekiplerini sığınaklardan yüzeye gönderiyordu.. Yeni dönem böylece başlıyordu.
İlk keşif ve yeniden inşa ekiplerinden birinin maceraları olacak bu hikaye..

Yarınlar Projesi. Bölüm 5.

* Zırh ve kalkanla ilgili bir iki nokta.
Zırh konusunda önemli bir nokta var. Çoğu oyunda zırh alınan hasarı azaltan bir element olarak mevcuttur. Lakin Tomorrows tasarımında zırh biraz daha farklı.
En iyi örnekle gösteririm:
Piyade bölüğü. Ellerinde Gauss tüfekleri ile ilerliyor. Tüfekler 500 vuruyor diyelim her bir atışta. Karşılarına bir tank çıkıyor. 100 askere karşılık 1 tank. İlk önce askerler saldırıyor. Hangi oyun söz konusu olursa olsun piyade de kazansa-tank da kazansa burada tankın hasar alacağı gerçektir. Ama Tomorrows Projesinde değil. Tankın zırh gücü çoğu roket ve füzeye bile dayanacak güçtedir kaldı ki bir piyade tüfeği tanka hiç etkili değildir. Tank Zırhını 10 000 diyelim. Bu, her bir tek atışın 10000'den yani ZIRH filtesinden geçecek güçte olmasını gerektirir ki tanka hasar verebilsin. Yoksa bu atışlar yağmur olup yağsa bile tanka işlemez. Ok atarak Bir tankı durdurmayı gözünüzde canlandırın.. Okla tank durdurulmaz.
Zırh böyle bir mekaniğe sahip ve bazı üniteler bazı ünitelerin saldırılarına tamamen dirençli-bazı saldırılar bazı ünitelere %100 etkisiz. 10 askerin 10 tüfeği ile uçan bir Destroyeri yok etmeyi unutun.
*Savaş ve Strateji haritalarında coğrafi konumlar, terk edilmiş binalar, meteor kuşakları yükseklik avantajı, saklanma, ek zırh gibi bazı avantajlar sağlayacak ya da bazı olumsuzluklar ile ünitenin gücünü azaltacak..
*Diplomasi... Bu konu üzerinde bazı fikirlerim var. Bilgisayar tarafından kontrol edilecek tarafların yapay zekası diplomatik ilişkilerinizin güç ve zayıflığı doğrultusunda tutarlı davranacak ve diplomasi yöntemi ile sağlam ve güvenilir bir strateji geliştirmen mümkün olacak. Bazı oyunlarda olduğu gibi bir tur önce can ciğer kuzu sarması olduğun bir halk bir tur sonra sana soykırım için dalmayacak-en azından bir geçiş dönemi esnasında yükselen tansiyonu hissedecek ve olayı yavaşlatabileceksin-hızlandırabiliceksin.
Diplomasi sistemi ticaret, barış süresi, anlaşmalara uymak gibi etkenlere bağlı. Barış halinde seninle ticaretten çok kazanan bir halk daha büyük bir fayda görmediği sürece sana aptalca saldırmayacak.
* Silah menzilleri ile ilgili. Piyadeler piyadeye ateş açarken sorun yok ama bir piyade bombardıman uçağına ateş açıyorsa ya da bir uzaygemisine orada acayip bişey var demektir.
ünitelerin bulundukları zemin-yükseklik verileri ve uzaygemilerinin Yörüngede-uzayda-atmosfer içinde-yere çok yakın alçak irtifada bulunmaları o anda ünitenin kartında işaretlenir ve silahlı saldırı-saldırıya savunma durumunda bu veriler önemlidir. Yörüngedeki bir mekiğe piyade ataş açamaz iken alçak irtifaya inmiş bir mekik vurulabilir.
İki piyadenin kavgasında yüksek mevkiden ateş açan piyade saldırısına belli ölçüde avantaj puanı sağlar.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Yarınlar Projesi, Uzay Filosu Üniteleri..

Mekikler:
İlk uzay savaşçıları. Tüm diğer üniteler gibi bunlar da modüler dizaynlıdır ve belli bir kapasiteye sahip iskelet yapılardır. İstenirse standart şablonlar kullanılır ya da oyuncular amacına göre özelleştirebilir-casus-radar-indirme-füze-avcı-nakliye mekikleri VS..
Hafif Avcılar:
İlk tek kişilik ya da insansız savaçılar.
Ağrı avcı-bombardıman:
Biraz daha cüsseli bir avcı tipi ve yük gücü ile savunmaları daha iyi.
Dron avcılar:
İnsansız avcılar. Ucuz, basit ve bol miktarda mevcut.
Casus Gemiler:
Hızlı ve Hayaler gemiler.
Radar Gemiler:
Geniş bir alanı görebilen zayıf savaş güçlü elektronik ve dedektör güçlü gemiler casus üniteleri de tespit edebilir.
Kaşif Gemiler:
Casus gemilerde farklı olarak görünürler ama hızlılar. Radar gemiler gibi geniş alanları görürler, gezegenlerin kalite ve özelliklerini ayrıntı ile raporlayabilmesi hangi gezegene öncelkili koloni kurulacağını saptamakta etkili çünkü bu gemiler ya da İnceleme Modülü Araştırması olmadan gezegenlere koloni kurmak ve Koloni-Üs modüllerinin Keşif Özelliği ile kaynakları görebilmen mümkün.
Kargo gemileri-Nakliye gemileri:
Kargo cansız ve yük taşır. Nakliye gemileri yolcu gemisi olarak da anılabilecek kalitede gemilerdir.
Askeri nakliye gemileri:
İndirme Gemilerini taşıyan büyük taşıyıcı gemiler. İndirme destek için uzun menzilli savunma ve Güçlü ECM yetenekleri vardır. Gezegen dövücü silahları ile kara birliklerinin önünü tıkayan direnişi açmada topçu-bombardımancı gibi çalışır.
İndirme gemileri:
Asker ve askeri araç indirmede kulanınlan gemiler süratle iniş ve çevik sıyrılma kabiliyetleri ile dikkat çeker. Vurulmaları zordur ama pek ala vurulurlar.
Korvetler:
En küçük savaş gemisi Bir avcı gibi hızlı, çevik, hareketli olması ile göze çarpar. Savaş pilotları kullanır korvetleri.
Destroyer:
Filoların omurgası bu gemilerdir. Zırhlı ve güçlü, her yola giden sağlam geniler.
Drednot:
Ağır Zırhlı ve çok sağlam vuran, dayanıklı, taşıma-silah-zırh-kalkan güçleri yüksek gemiler savaş alanlarının devleridir. Kendi avcı filoları vardır ve tek başlarına filolara kafa tutabilirler.
Maden Sökücü İstasyon gemiler:
Bunlar meteorlara ya da gezegenlere konabilen, üzerlerindeki daha küçük istasyon modülleri ile farklı yerlerde sayısız kü.çük söküm istasyonu kurabilen toplayıcı ve rafineri gemilerdir. Bu bölgelere gelen Cargo gemileri ile ya da geçitler ile bu kargolar ihtiyaç duyulan üs ve gezegenlere gönderilir.
Koloni Gemileri:
İstasyon gemilerinden farkları var. İstasyon sadece kaynka söker. Bunlar Modüller halinde üzerinde küçük bir şehir taşır ve içinde nüfusu vardır. Her koloni gemisi bir şehirdir. İndiği yerde bir şehir kurması modüllerin yerleşme hızına bağlı olarak birkaç saat veya birkaç gündür. Şehirden sonra süratle maden üsleri ve askeri üsler inşasını da başlatabilir. Koloni gemisi pahalı bir oyuncaktır çünkü bir gezegeni biranda tamemen kolonize edebilecek bir sistemdir.
Carrier:
Carrier, İngilizceden Tükçeye uçakgemisi olarak geçmiştir. Ben de burada bu ayrınıtı yüzünden tanımlama zorlukları çekiyorum. Nasıl doğru tercüme edileceğini bilen varsa söylesi. Uçak gemisi desem tam oturmuyor, uzay-uçakgemisi tren gibi uzayan bir isim oluyor. En iyisi keriyer-kariyer mi desem bilmiyorum ki.. neyse, kısa menzilli avcıları iyi korunaklı ve hızlı bir seyyar üsle gezdirmek gerekir.. Hızlı bir ev, iyi bir ikmal istasyonu, ve yabana atılmayacak bir savunma ve saldırı platformudur.. Gezegende suya ve karaya inebilir, yörüngede nöbet tutabilir.
Silah Gemiler ve Süper silah Gemiler:
Bunlar devasa Işın silahları, gezegen deşici silahlar, zırhlı ve filo katili gemilerdir. Çok zırhlıdırlar ve savunma silahları çok etkilidir. Çevik olamamları ve normal uzayda yavaş olmaları önemsizdir çünkü bunların tek vuruşu ile en güçlü zırhlılar bile savaşamaz hale gelir, yarılır ya da patlar. Gezegenlere vurduğunda birkaç saniye içinde gezegen nüfusunun yüz milyonlarca kişi azalmasını sağlayacak yıkım gücüne sahiptir.
Cepahane gemileri, Reaktör gemileri, Onarım gemileri, Kalkan gemileri-Destek sınıfı gemiler:
Bunlar yakınlarındaki gemilerin savaş kabiliyetlerine destek sağlayan gemilerdir ve cidden önemli görevleri vardır. İçinde bulundukları filoya otomatik olarak yardım ederler.
Uzay Tarakları:
Enkazlar uzayda yüzer ve belli ölçüde kullanılabilir malzeme barındırabilir. Püskürtülen bir düşman saldırısı sonrası yörüngendeki enkazı temizlemek bazen bir teknolojide belli bir ölçüde bilgi ilerlemesi sağlar ya da savaş hasarını kısmen-fazlası ile tazmin edebilir. Uzay tarakları kendi bölgelerinde otomatik olarak çöp toplar.

Yarınlar Projesi, Savunma Yapıları..

Roketatar Siteleri:
Basit avcı ve misil savunması kısa menzilli.Atmosfer içinde etkin.
Füze üsleri:
Savunma ve saldırı amaçlı farklı tip ve boyutta füzeler mevcuttur. Sadece yörüngeye etkili ya da güneş sisteminin tamamını vurabilecek misillere sahiptir.
HAFİF Roket-gatling-lazer-topçu taretleri:
Bunlar Kara savaşı ve yer destek amaçlı küçük sistemler. Taretlerin çapı 1-2 metre ile 3-5 metre arasında değişir.Yüksek irtifaya etkililer.
ORTA Çaplı Taretler:
5-10 metre çaplı Taretler üs ve şehir savunmalarında yoğun biçimde bulunur. Zırhlı, sağlam, güvenilir direnç noktalarıdır. Yörüngeyi vurabilirler. Kara silahlarının menzili yüzlerce kilometreye ulaşır.
AĞIR Taretler:
Bunlar cidden büyük silahlardır. 50 metre çapa ulaşan taretlerin silahları gezegen savunmasının ciddi elementleri olarak yörüngeden çok uzaktaki hedefleri bile vurabilir.
Ateş sığınakları: İçine doluşan askerlerin korunak içinden ateş etmesini sağlayan zırhlı ve kapalı siper yapılar. Yaklaşık 5-10 metre çapında inşa edilirler.
Iyon topu sistemleri:
İyon silahları gemilere elektronik hasar verir ve Elektronik özel yeteneklerini bir süre kapatır. İyon silahları ile vurulmuş ve savaşdışı kalmış gemiler kolayca yok edilebilir ya da ele geçirilebilir.
Gauss ve Rail sistemleri:
Kinetik enerji sistemleridir bunlar. Taretlere yüklenebilirler.
Plazma ve Beam Sistemleri:
Işın ve plazma sistemleri de modüller şeklinde iskelet-BOŞ taretlerin içine yerleştirilirler(Taret silahlar upgrade ile değiştirilebilir). Bir taret basit bir UPGRADE tıklaması ve kısa bir süre içinde Lazer topunda ya da roket taretinden Plazma ya da İyon taretine dönüştürülebilir. Görünüşü de bunu yansıtır biçimde renk ve ışıklar ile değişir.
EMP sistemleri:
Electro Magnetic Pulse-Elekto Manyetik Nabız-Vuruş. Bu silah elektronikleri-elektronik devreleri vurup onları yakan bir sistem.EMP'ye karşı kalkan-izolasyon araştırmaları yapılmamış sistemlerin EMP karşısısında hiç şansı yoktur. Uçaklar, füzeler, sensörler, tanklar, gemiler,.. herşey susar.
Psişik silahlar ve Psi kalkan sistemleri:
Bu sistemler alan etkili sistemlerdir. Radyo yayını gibi bir kule ile yayın yapan psişik-telepatik dalgalar düşman askerlerin beynine onları etkisiz hale getiren emirler söyler ya da kendi askerlerine düşman eder. Koruma yine Karşı Dalga yayan kırıcı jeneratörler ile mümkündür. Araştırmalar ile bazı tanklar ve gemiler ciddi Psi Kalkan gücüne ya da saldırı gücüne kavuşabilir.
Mayın sistmeleri ve Uzay mayın Kozası sistemi:
Uzaya inşa edilen mayın bölgeleri kamikaze kuşlar gibidir. Hedef yok edildiğinde arta kalan mayınlar görev yerlerine döner. Mayımları tespit çok ama çok zordur ve çok zaman çok geç fark edilirler.
Mikrodalga sistemleri:
Bunlar canlı hedefleri geçici ya da kalıcı olarak bayıltan-kızartan silah sistemleridir. Zırhtan etiklenmezler ve microdalga kalkanı araştırması olmayan üniteler bunlara karşı savunmasızdır. Başarılı bir mikro dalga saldırısı ile vurulan bir geminin bütün mürettebatı ölü ya da baygı durumdadır. Gemide sadece Robot-otomatik sistemler çalışır durumdadır.

Yarınlar Projesi, Binalar..

Komuta merkezi..
İlk bina.. Anabina.. Bünyesinde ilk birim ve binalarin bazıları en başta mevcuttur.. oyuncu sifirdan başlamaz.. ilk dakika itibari ile basit asker ve hafif avcı-mekik gibi gemiler üretebilir..
Uzay tersanesi….
Yerdeki bu yapı uzay mekiği ve avcıların ilk inşasına destek verir..
Kaynak çıkartma binaları.
Maden-enerji-tarım üsleri.. Üzerine kuruldukları kaynağı çıkartıp Komuta merkezi civarındaki Depolara gönderirler.
Kışla…
Gelişmiş piyadeler ve diğer yan binalar da gelince üstün ünitelerin eğitimi..
Askeri akademi..
Yeni ünite ve askeri savaş taktiklerine-teknolojilerine, ünitelerin yeni yeteneklerine-araştirmalarina ulaşmanin yolu inşa edilmesinden geçer.
Uzay istasyonu…
Uzaydaki ilk savunma duvarı.. Uzaydaki inşaatlarin kilidini açar.. İlk Ticaret noktası olarak da işe yarar.
Yörünge tersanesi..
Bazi büyük gemilerin inşasi sadece uzayda mümkündür.. Ve tersane seviyesi arttirilip tersane gelişmezse, büyümezse bu büyük gemiler yapilamaz.
Klonlama tesisi..
Şehir nüfusu artar.. Ama bazen daha büyük bir süratle askere yada gemi personeline, madenciye ihtiyaç duyarsin.. Klon fabrikasi bunu sağlar…
Yaşlandırma havuzu..
Klonların süratle nüfusa dönüşümü için anormal bir hizla 18 yaşina gelmeleri buralarda sağlanir. Klon üretimine sürat sağlar.
Bilgi Ekim Salonları.
Klonlarin çabucak istenen zeka ve bilgi seviyesine ulaşıması, psikolojik olarak büyütülmeleri sağlanir.. Klon üretimine sürat sağlar.
Beyin yikama tesisi.
Yağmalanan esirlerin beyni yikanarak; ele geçen gezegenin beyni yikanarak uysal bir nüfus ve uygun bir nüfus potansiyeli elde edilir…
Soğuk uyku kompleksi…
hazir klon deposu gibi.. maliyet minimum ve istediğin anda bir orduyu basabilirsin.. onlar uykuda hazir bekler.. yada bir orduyu uyutup onun yarattiği maliyeti azaltarak kar elde edersin.. uyutulmuş bir ordu, teknoloji gelişmine göre 10 dakika ile bir saat gibi bir sürede savaşa hazir hale getirilebilir. bu süre düşman saldirisi esnasinda uyuyan bir ordun varsa önem kazanir
Sığınaklar..
nüfusu yağma saldirilarinda esir alinmaktan ve şehir bombardimaninda ölmekten korur.. şehir hasar aldiği % oraninda nüfus kaybeder. ama siğinaklarin seviyesi eğer saldirinin seviyesinden yüksekse nüfus saldiri ve yağmadan korunur ve esir de alinamaz..bu durumda sadece işgal halinde siğinaklar bulunabilir.
Sibernetik araştirma ve üretim tesisi..
Robotlarin, cyborglarin, Mech lerin, savaş zirhlarinin üretimi için gerekli bir teknoloji binasi.. seviyeleri farkli üretim biçimlerini açar.. Ve üretimlere hiz kazandirir.
Savaş fabrikasi..
Klasik kara savaş araçlarini üretir. Tank, topçu, nakliye.. İleride mech ve karakol tanki.. Cyborg, android..
Tüccar loncasi binasi..
tüccar menüsüne ulaşmak için gerekli bina.. oyuncularla alişveriş için şart değil ama bilgisayar ile alişveriş için şart.
bu bina ayni zamanda casus üretiminin teknoloji binasidir!!
Cephane fabrikası.
Tüfek mermisinden füze ,torpido ve el bombasina kadar, bombaya kadar herşeyi üretir.. üretime yön verip çeşitli cephane üretimini sifirlamak- arttirmak- azaltmak mümkün..
Cephanelik..
Üretilen cephanenin depolandiği bina.. Depo tam dolu ise üretim olmaz.
Yıldız Tünelleri.
Uzaya inşa edilen bu yüksek teknoloji ürünü pahali geçitler ile devasa zirhlilar ve filolar bir anda başka bir galaksiye siçrayabilirler…bunlarin enerjisi kendi solar pilleri ile kendilerince sağlanir..
Sıçrama Geçitleri.
Bu kapilar ileri teknoloji ve çok para ister.. ama çok da işe yarar.. Bunları yaptiğin gezegenler birbirine bağlanir ve anında hammadde transferi gerçek olur.. Yani kaynaklar birleşir… Nakliye gemilerine gerek kalmaz. Yetmeyen kaynak diğer gezegenden aninda karşilanir.. Ordular ve kara araçlari nakledilebilir.. Hafif ve ağir avcilar, dropshipler , mekanize indirici dropship ile savaş şefleri de bu yolla taşinmasi mümkün filo üyeleridir.. ama daha büyükleri olmaz..
Depo tesisleri..
Kaynak depolari dolduğu anda daha fazla üretim yapilamaz.. Üretim durur. Yokedilen bir depo içindeki kaynak tipine göre dağılır ya da yok olur. İçindeki kaynak belli oranda yeniden geri kazanılabilir ya da tamamen gitmiştir. Depolar da diğer binalar gibi düşamanın belli ünitelerince ele geçirilebilir.
Atmosfer dönüştürücü komplex.(Terraforming Facilitiy).
Gezegen atmosferi oyuncunun irkinin yaşamasina uygun değil ise bu tesis inşa edilerek bir süre içinde atmosfer yaşanir hale getirilebilir.. bu tesisin seviyesi ile ilgili olduğu kadar gezegen atmosferindeki maddelerle de alakalidir. insan için 10 yilda dönüşen bir gezegen grey için 7 yilda dönüşebilir.. robotlar ve bio tehtid (kovan) için atmosfer ve gezegen tipi çoğu zaman sorun değildir..
Uzay saha gözlem istasyonu…
Bu radar istasyonu demek. Casusluk seviyesi taradiği alanda neleri görebildiğini, istasyonun seviyesi ise hangi çapli alani gördüğünü belirler.. istasyon uzaya, asteroidlere, gezegenlere inşa edilebilir. İleri derece araştırmalar ile Hiperuzay bile belli ölçüde taranabilir.
Şehirler.
Nüfus üreten ve Komuta Merkezi çevresinde gelişen-Merkeze ilişik ek binlar yığınıdır. Şehirler çok önemlidir. Klon ünitelerle ve nüfus transferi ile süratle koca bir şehir kurabileceğin gibi doğal yoldan kaynak kolonilerindeki Merkez çevresinde gelişmesi yolu da mümkün.
Laboratuvarlar: Bilimsel araştırma tesisleri ve okullar.
Sosyal Tesisler: Eklenti binalar ile gelişen bu bina eğlence kompleksleri ve parklar, radyo-televizyon-internet gibi eğlence sosyal elementleri içinde barındırır.

Yarınlar Projesi, Kara Savaşı Üniteleri..

Hafif piyadaler:
NBC ve Atmosferik zırhlı klasik asker tipi
Ağır Piyade:
Mekanize destekli Zırhı ve daha yüksek ateş gücü.
Nişancılar:
Keskin nişancı, sinsi sabotajcı ve öncü. Biyolojik sinsi zırhı ve üstün yakın dövüş-hayatta kalma becerisi. Nişancı seçkin ve zor ölen bir ünitedir.
Lejyon Birlikleri:
Seçkin Askerler katı kurallara bağlı hizmet verirler ve bunun karşılığında daha kısa süre hizmet verip kısa sürede zengin biçimde emekli olurlar(hayatta kalırlarsa). Lejyonların nano-biyo-zırhı ve silahları çok kalitelidir.
Özel Kuvvetler:
Biyolojik zırhlı ve psişik yetenekli askerler savaş alanını hortlakları ve ölüm melekleridir. Özel kuvvetleri öldürmek zordur, özel kuvvet saldırısı sahip oldukları yetenekler ve silahlar nedeni ile ciddi bir sorundur.
Android Bölükleri:
Dron Komutanı adı verilen Ağır Piyadeler ve Lejyonerlerin komuta ettiği bu robot askerler can kaybını azaltıp pis işleri yaparlar.
Savaş dronları:
İnsansız kara saldırı araçları ya da robot üniteler silahlı saldırı, keşif, muhafızlık görevlerinde can kaybı riskini azaltır.
Mech savaşçılar:
Bunlar kokpitinde insanların oturduğu yaklaşık 8-12 metre boyunda robot savaşçılardır. Ciddi bir ateş gücünü yüksek hareket kabiliyeti ile birlikte üzerlerinde taşırlar. Çeşitli upgrade ve modüller ile uçabilir, hayalet olabilir, gözlem-keşif-saldırı-yıkım-muhafızlık-destek için kullanılabilir.
Zırhlı Piyade Taşıyıcı(ZPT) ve Zırhlı Destek Aracı(ZDA):
Sağlam zırhlı ve her arazide gidebilen bu üniteler tanklar kadar vurucu olmasa da vurucudur ve zırhlıdır. Askerlere yakın destek ve zırh koruması ile süratli nakliye himeti verir.
Tanklar:
Tanklar alçak profilli, arazi hareket kabilitei ve zırh gücü-ateş gücü ile hala savaş alanının sert çocukları. Kalkan ve Savunma taretleri sayesinde daha da güçlüler.
Mekanize Zırhlı Top:
Çok sert vuran bir TOP-HAVAN olan bu ünite uzun menzilli kuşatma saldırısı ile zırhlı korunakları yıkar ve piyadeye karşı kıyamet gibidir.
Cephaneci-Tamirci-Reaktör-Savunucu(Kalkan ve savunma taretleri ile yüklü ünite.) tipinde destek zırhlıları.
EMP tankı:
EMP savaşı için saldırı ve savunma yetenekleri olan Elektronik savaş tankı.
Psi-Tank:
Psişik savaş için saldırı ve savunma yetenkeleri olan Psionik tank.
Komutan Zırhlısı:
Karakol tankı. Büyün bir mobil hareakat merkezidir. Zırhlı koca bir nakliye ve saldırı destek aracı. Yaklaşık 50 metre boyunda, 35 metre genişlikte ve 20 metre yükseklikte.

Yarınlar projesi, Savaş Sistemine Dair..

* Savaş sistemi ve heasaplamalar.. Hesaplamalarda kullanılacak elementler ve bunların ilişkileri.
Galiba level sınırını 10 yapıyorum. 10. level çok tecrübe puanı isteyecek şekilde düzenlenecek ve 7, 8, 9, 10 çok nadir olarak görülebilcek..
5 rakamlık level farkı çok önemli olacak çünkü Level 1 bir Avcı ile Level 6 bir Avcının kavgasında birisi 1 bonus diğeri 6 bonus ile zar atacak. Bu bonusları etkileyen araştırmaları şimdi hiç karıştırmıyorum ama bir iki araştırma Sıyırlma isimli Savunma bonusuna ve Vuruculuk isimli saldırı bonusuna etki ediyor.
Savaş anında iki ünite için de 6 yüzlü birer zar atılacak.
Level 1 zar attı 3 geldi, Level 6 zar attı 2 geldi.
Level 1 için 1+3=4 Level 6 için 6+2=8
aradaki fark 8-4=4 olarak Level 1'in aleyhine.
Bir Saldırı tam güç ile vurabiliyorsa bunun için 6 fark ile vurması gerekir. Yoksa saldrı hala vurur ama Full Damage-tam Hasar ile vurmaz. Rakibin manevraları yüzünden geç kilitlenmiştir vs, bişey olmuştur diye varsayılır..
1 fark %20 güç ile vurur, 2 fark %40, 3 fark %60, 4 fark %80, 5 fark %90, 6 fark Full hasar ile vurur.
Şu durumda Full Hasar/6= Zar değeri 1 ve Burada fark 4 ise sonuç=%80 ile saldırı başarı ile gerçekleşir.
Burada, eğer olsaydı Savunma Önlemlerinin de hesaplanması gerekecekti. Yani savunma taretleri, misil decoy, kalkan gibi..
Temelde aynı mekanik.. İlk saldırı için zarlar atılır ve ilk önceliği alanın saldırısı atılan zarların sonunda bulunan fark kadar kapasite ile yola çıkar. Savunma var ise, füze atılmış ise, füzeye karşı lazer tareti var ise bunun füzelerden kaçını vurabildiği-vuramadığı hesaplanacaktı ve bu hesabın sonunda lazer saldırganın bir turda atabileceği -zarfarkı- kadar füze saldırısını karşılamışsa füzeler kilitlenmiş, atılmış ama savunma tarafından vurulmış olacaktı. Ama savunma -zarfarkı- kadar saldırıyı hiç ya da kısamen durdurabilmiş ise durdurulamayan saldırı hedefe vurabilmiş demektir. Burada hedefi yokedecek yeterli füze sayısı 1 olsun ama savunmayı aşabilen max sayı 4 ise diğer 3 füze atılmaış sayılır diye hesaplıyorum-böyle kabul ediyorum.
Savaş sisteminde yeralan silah tipleri kadar hasar tipleri ve etkileri de farklı şu durumda.. Yeri geldikçe farklı formüllere ve mantığına değineceğim.

Yarınlar projesi, Kaynak Tipleri.

Kaynak tiplerine dair..
Yemek: Nüfus için gerekli bir kaynak. Su ve Yemek aslında HAVA ile beraber Yaşam Destek adı altında bir şekilde birleştirilebilir.. Ama hala bu kaynaklar gerekli..
Atmosferik Uygunluk(Hava-temizlik): Bir kaynaktan ziyade gezegenlerin ilk incelenmesi esnasında ortaya çıkan verilerinde bir kriter. Dünya tipi atmosfer özelliği taşıyan bir gezegen çok daha kıymetlidir.
Su: Tarım ve nüfus için gerekli bir kaynak.
Nüfus: Gemiler, ordu, herşey için lazım. İnsan gücü çok önemli bir kaynak. Şehirlerde doğal hızla zahmetsizce ürer ya da KLON Tesisleri ile süratle suni olarak üretilir.
Metal: Bildiğin demir-titanyum vs.. Gemi, silah, inşaat, herşey için gerekli.
Kristal: Temelde elektronik sistemler ve yüksek teknoloji için gereklidir.
Hidrojen: Hidrojen (reaktörleri) enerji için ve silah malzemesi olarak kullanılır. Avcı filoları, korvetler, yer birlikleri, atmosferik küçük araçlar için gereklidir.
Plosin: Uuydurma bir kaynak. Patlamalı silah teknolojileri için gerekli bir gaz. Sıvı ve plazma olarak da elde edilebilir. Enerji sistemi olarak da kullanılabilir.
Nova özü cevheri: Bir diğer uydurma kaynak. Grekul Ana güç kaynbağı olan Nova Çekirdeklerinde kullanılır ve gelişmiş Nova Çekirdekleri çok büyük güçleri üretebilen reaktörlerdir.
Enerji: Enerji-güç neredeyse bütün binalar ve silah-sensör sistemleri-şehirler için gereklidir. Enerji azlığı nedeni ile bazı binaların kapasitesi düşüer ya da binalar kapalı pozisyona düşüer. Düşmanın güç kaynaklarını saldırı öncesi sabote edebilmek çok büyük bir avantajdır saldıran için.
Vergi: Nüfusdan elde edilir ve Ticarettten kazanılır.
Para: PARA-KREDİ kapital birimdir. Tüccar Loncası-Ticaret ve Karaborsa yolu ile pek çok diğer kaynağı para ile alabilirsin.
Mithium: Uzay altını. Bu süratle paraya çevrilen değerli bir maden.
Bilgi: Araştırmalar için en gerekli kaynak bilgidir. Laboratuvarlarda daima çalışan ve pasif bilim puanı üreten-bu puanları kullanmadan ama bu puanlarla orantılı biçimde bedava ve rastgele buluşlar yapan bir mekanik yanında asıl mekanik seçilen bir araştırma üzerine AKTİF çalışılması ve PASİF seviyeden yüksek bir oranda bilgi puanını anında bu araştırmalara akıtmalarıdır. Bilgi-demir-hristal-nova özü gibi kaynaklar farklı araştırmalar için farklı miktarlarda kullanınlır.
İnşaat gücü: Binaların yapım hızını belirleyen, aynı anda bir bölgede kaç inşaar yapabileceğini belirleyen bir kaynak. Robot fabrikaları'ndan üretilen robot filoları nakil edilebilir ve gittiği yerde inşaat gücünü arttırır.
Esir: Nüfusa dönüşebilecek bir potansiyel taşır esirler. BEYİN YIKAMA Tesisleri ile Nüfusa dönüştürülür bu düşman nüfus.
Ticaret: Dost-tarafsız ve müttefikler ile ticari filo tarfiği inşa edildiğinde bu bir gelir kapısıdır ve PARA-KREDİ üretir. Yabana atılmaması gereken bir kaynak.

Yarınlar Projesi, Bölüm 4

* Bina-araç-ünite UPGRADE işlemi ve ARAŞTIRMALAR mekaniği..
Bir zırh araştırması bittiğinde bütün zırhlı ünitelerin anında upgrade olması biraz garibime gitmiştir hep ama diğer yöntemde de geniş bir alana yayılı bir sürü üniteyi tek tek tıklayıp upgrade etmek de ayrı bir ölüm. Hepsini upgrade et diye bir düğme koyarak tüm üniteleri üslere yakınlıkları ile orantılı artıp azalan bie sürede upgrade etmek de mümkün ama savaş ve hareket nedenleri ile hepsini aynı anda upgrade etmek de sorun olabilir..
Aslında bir Silahlı kuvvet listesi arayüzü mümkün. Atıyorum bütün Filoyu ve alt başlıkta bütün Korvet sınıfı gemileri Listele. Yerlerini hemen işaretle, listeyi kontrol ederken tamam dediklerine bir işaret koy. Liste sonunda “Seçilenleri upgrade et” ya da “seçilenler dışındakileri upgrade et” demek ya da “herşeyi upgrade et” demek mümkün olabilir.
Upgrade işlemi için ayrı bedel gerekebilir mi ve servis bedeli artabilir mi ya da upgrade sonrası sadece servis bedeli mi artsın bunlardan tam emin değilim...
* Araştırmaların ana başlıkları.
NOT: Araştırmalar TURN BASED MAP STRATEGY MODE ve REAL TIME STRATEGY MODE için iki farklı yoğunlukta olabilir. Real time MODE için Nüfus-vergi-Siyaset-kültürel araştırmalar gereksiz iken Turn Based MAP Mode için bunlar oynanışı ve zafere giden yolu etkiliyor. Turn Based Mode oynanışı çok ciddi bir Wargame ve içinde Strateji, ticaret, kültür, nüfus, kaynak yönetimi savaştan daha önemli belki de..
Askeri araştırmalar. : Kara araçları-Uzay araçları-piyade teknolojileri-savaş sistemleri-silah sistemleri upgrade için.. Silah-zırh,ecm, e-bomb, hedefleme sistemleri vs..
Ekonomik araştırmalar. : Gelir arttırıcı, banka, ticaret üsleri, pazarlar, ticaret filoları, ticaret bakanlığı.
Sosyal-Kültürel araştırmalar. :Halk mutluluğu, nüfuz, nüfus, vergi, tesisler, spor alanları, güzel şehirler, eğlence merkezleri, tatil merkezleri, eğlence yayınları.. nüfus kalitesi, yaşam kalitesi.
Bilimsel araştırmalar. : Labaratuvar sayısı-seviyesi-bilimadamı ve akademiler, bilgisayarlar, uzay teknolojileri. Bilgi üretim hızı ve verimi. Yaratıcılık, Sensörler, gözlem sistemleri..
Endüstriyel araştırmalar.: Üretim-fabrika-robot araştırmaları. Tersane teknolojileri, gemi teknolojileri..
Tarımsal araştırmalar. : Yiyecek-su-tarım alanları ve toprak iyileştirme..
Ulaşım elemanları araştırmaları.: Motor teknolojileri, ulaşım metodları-ışınlanma ve geçitler-warp.
Siyaset araştırmaları. : Casuslar, elçiler, diplomatlar, nüfuz arttırma ve savaşmadan kazanma yöntemleri..
* Ünitelerin silahlarını ve özelliklerini yeniden puanlayarak farklı filolar ve ordular kurabilmek. Sadece Filo ve ordu bazında bu değişiklikler yapılabilir. Tek tek, 10 tane Farklı tasarlanmış Crawler sınıfı Destroyeri tek filo yapamazsın. Bütün filoyu aynı şekilde tasarlamalısın. Ama farklı filoları armada olarak birarada kullanmak mümkün.
Oyun için ünite tasarlarken belli formülleri kullanmak önemlidir diye düşünüyorum. Ne kast ediyorum örnek vereyim:
Ben ünitelerin canlarını hesaplarken o ünitenin 3 ölçüsünü kullanıyorum. Mesela bir F16 savaş uçağının ölçüleri uzunluk-genişlik-yüksklik=19-15-4 diyelim. Tam doğru değil F16 için ama bu sadece örnek.
19*15*4=hacmini buluyoruz normalde, benim formülümde taban Can Puanını buluyoruz. 1140Metreküp. 1140 Taban Can Puanı. Avcılar için bu rakamı 100'e bölüyorum ve 2 ile çarpıyorum. Yuvarlıyorum. 1140/100=11*2=22. Yani bir avcının canı 20, kalkanı 200, zırhı 3.
Bu metod ile inşa ettiğim bir avcının hacmi ortalama olarak bellidir. Bir Avcı mekiğin % kaçı motor, % kaçı silah % kaçı kalkan, ne kadarı yakıt ve pilot ve cephane bu noktadan sonra bu formülle kolayca hesaplanabilir (bir Avcı İskeleti oluşturulabilir minimum uçuş ve savaş değerleri için. İskeletin üzeri oyuncunun tercihine kalmış ya da oyundaki hazır şablonu kullanabilir..) ve kaç metreküp Lazer silahı ne kadar hasar verir diye bir sonuca da ulaşılır. vs..
Çok kabaca ve öz biçimde anlattığım bu sistem ile en küçük avcıdan en kocaman Savaş Yıldızına kadar ünitelerin şu özelliğini azaltıp bu yanını arrtırarak ayrıntılı biçimde kendine uydurmak mümkün.
Savaş gurubu ve filolar.. vs..
* Cephane tipleri. Ayrıca, silah upgrade olarak anılabilir bunlar..
Bir Avcı (Kovan Savaşları evreninden örnekle bir Bumerang) diğer avcılarla savaş için bir top ve çok amaçlı füzeler ile de donatılabilir, füzeleri zırh delici füzeler de olabilir, ya da tahrip gücü çok yüksek füzeler de taşıyabilir, ya da basit kinetik füzeler de taşıyabilir. Bu noktada farklı füze ve cephane-bomba-mühimmat isimleri ile silah isimlerini o ünitenin SİLAH UPGRADELERİ olarak düşünmek daha doğru olur belki de.. Araştırması bitmiş bütün mühimmat eğer yakın cephanelikte el altındaysa anında tek bir klikleme ile uçağın üzerindeki diğer cephannin yerini alır.
NOT: Bir Destroyerin(ortalama 700 metre boyunda)Kocaman taretlerini(ortalama 10 metre çapında ve 5 metre yükseklikte, 15 metre uzunlukta namlulara sahip zırhlı yapılar) UPGRADE etmek bu tek klik işlemi ile olmaz, bu atılan cephaneye özel bir durum.
* Tüm Taraflar insan olarak oynar. Ama Kolonist-Madenci-Bilimadamı tipinde seçim yaparak İnsanın hangi özelliklerinin daha parlak olmasını istediğini söyleyebilirsin.
Kolonistler temel sınıftır. Diğer iki sınıf artı ve eksilerini bu sınıfa göre alır.
Madenciler toplama hızına ve endüstriyel araştırma ve inşaatlara avantaj ile başlar. Endüstriyi ucuza ve hızlı üretir.Yaratıcılıkları düşüktür.
Bilimadamları çok hızlı ve ucuza bili üretür, teknoloji keşif oranları çok yüksektir. Silah üretimi ve savaş yetenekleri zayıfır.
Bunlar ilk çok kaba farklılıklar ve çok ince biçimde dengelenmeleri hatta birbirinden farklı bazı ünite ve teknolojilere, özek yeteneklere sahip olmaları öngürülüyor.
Madencilerin Gezegen Yiyici Devasa üs gemileri ile bir gezegenin büyük bölümünü kaplaması, Bilimadamlarının Mobil araştırma Üssü ile uzayda keşif ve araştırmadan araştırmaya koşması, Kolonistlerin nüfuzları, yayınları ve yaşam tarzları ile yakınlardaki Düşman gezegenlerin halkı üzerinde kültürel fetih etkisi yaratması.. vs..
* Savaşta Yörünge bombardımanı ve sığınak inşaatlarının-seviyesinin önemi.
Şehirler önemlidir. Nüfus çok daha önemlidir. Nüfus bir kaynaktır. Tıpkı yiyecek, metal, enerji gibi, para gibi çok gerekli ve kıymetli bir kaynaktır. Sığınaklar halka kara istilası ve yörünge bombardımanı esnasında ekstra koruma sağlar. Gezegen-koloni-Üs kalkanı delindiğinde yaşam bölgesi vurulsa bile sığınaklar nüfus kaybını gücü ölçüsünde önler. Bazı şehirler büyük ölçüde yok olsa bile nüfusları tamemen sağlam kalabilir.
* Gezegenlerde saldırı sonrası Nükleer-biyolojik-kimyasal kirlilik(NBC) durumu..
Nükleer saldırı gücü oranında vurduğu gezegenin vurduğu bölgesinde kirli bir alan yaratır ve bu alan NBC koruması olmayan insanlara belli bir süre ya da temizlenene kadar Nükleer gücü ile belli orantıda sürekli hasar verir. Bu alan temizlenmeli ya da terk edilmeli ya da NBC önlemleri ile kullanılmalıdır.
* Gemilerin üzerinde farklı can puanlarına sahip birden fazla hedef alınabilir bölge olması (motorlar, FTL sistemi, ana silah sistemleri, hedefleme sistemi, vs) ve bu noktaların yok edeilmesi ile geminin o alanda sakatlanması mümkün olabilir.

Yarınlar Projesi. Bölüm 3

*Formasyonlar ve ünite komutları.
Kıta(kare-dikdörtgen), çember, kama düzeni, savunma düzeni, intikal düzeni, dağınık düzen gibi formasyonların belli avantaj özellikleri vardır. Daha az ateş yemek, daha çok zırhlanmak, daha hızlı hareket, düşmana daha sert vuruş..
Emir dizinleri ve öncelikli hedefler.
Mesela Avcıların zekasına ilk üç öncelikli emri girersin. 1.Düşman Topçu Tankları 2. Düşman Roketatarları 3. Düşman Karakol Tankı. Bu emri alan Avcılar savaş alanındaki düşman üniteler içinde en yakın olana değil menzil içindeki 3 öncelikli hedefe sırayla saldıracaktır. Şu durumda Düşman Avcıları ve Piyadenin ateşine ilk 3 hedefi imha ettikten sonra tepki verecektir.
Agresif-defansif-standground(yerini koru ve sedece menzile girene menzilde kaldığı sürece saldır, takip etme, yerini terk etme) ve devriye-waypoint(belirlenen rotalarda agresif-defansif saldırı görevleri) repeat (verilen emri karşı emir gelene kadar tekrar et: özellikle bombardım için temiz bir rota çizdiğin uçak filosunun sürekli bu ratada bombalayıp üsse dönmesi-cephane alıp yeniden bombalaması için ideal) emirleri..
* Bina komut listesi ve bina ayarları-rally point vs..
Binaları UYKU konumuna almak ya da kapasitesini azaltmak giderlerini azaltır-durdurur. Ekonomik kriz dönemlerinde bu yapılabilir. Üretilen şu tip üniteleri şuraya,bu tipleri buraya gönder diyerek emir verilebilir-rally point.
* Casuslar. Tüccar loncası ile ilgisi.
Tüccar Loncası Binası inşa edilince Casusluk ile ilgili araştırmalara yenilri eklendiği gibi para karşılığı casus kiralanabilir-bilgi satın alınabilir. Bunlar para ile anında satın alınan teknoloji ve araştırmalar gibidir ve Diğer oyuncular ya da bilgisayar kontrolündeki taraflardan çeşitli hesaplamalr ve biraz da rastgele zar atılması ile kısmen-tamamen elde edilen bilgilerdir. Bazı bilgiler çok pahalıdır ve bazılarını Tüccarlar bile çalamaz. Tüccarlardan geçici olarak “Görüş alanı da satın alınabilir ve ödene paraya göre o bölgedeki yüzeysel hareket ya da en derin hareketler bile izlenebilir..
* Define. Space junk-anomaly-shipwreck-cargo-bonus robot units-resources..
Uzayda yaralı-harabe olarak bulunan-kaybolmuş gemiler, istasyonlar, üsler, anıtlar içinde ölümcül sürprizler, ganimet ve ya teknoloji ya da hiç bişey barındırıyor olabilir.
* Araştırmalara kaynak yatırmak ve araştıldığı kadar kaynağın anında sarf edilmesi..
Bir araştırmaya -C araştırması- başladığında ve mesala 4 oyun günü sonra onu değil de başkasını -T araştırması- öncelikli kıldığında C araştırması 4 gün kadar ilerlemiş ve 4 gün kadar kaynak tüketmiş bir araştırmadır.
* Tüccarlar Loncası ve Satış Menüsü-Karaborsa.
Tüccar loncası binası aracılığı ile elindeki malı Tüccarlara satarak para ya da sende eksik olan malzeme-kaynağı alabilirsin. Bazen Karaborsadan düşmanın sahip olduğu bir gemi-araç-silahı bile elde edebilirsin eğer Tüccarlara satıldı ise. Tüccarların ve Karaborsanın bir envanter listesini Tüccarlar ile ilişkilerin ve paran kadar belli bir oranda görebilirsin.
* Gizli inşaatlar ve inşaatlara giden kaynak.. bina upgrade seçenekleri.. Üretimde ilave robotların hızlandırma etkisi.. vs..
Bina inşaatları da kaynak harcar ve bir binayı iptal ettiğinde o bina yarım olarak orada kalır ya da “deconstruct-sök” komutu ile bir o kadar zaman harcayarak malzemeleri geri almak mümkün olabilir. Tamamlanmış bir bina sökülürken ona harcanan kaynağın sadece çeyreğini geri verir.
Binayı inşa için ideal robot takımı sayısı ve minimum ila maximum robot takımı sayıları vardır. Bir bina daha az robot takımı ile daha yavaş daha çok robot takımı ile daha hızlı inşa edilir.
Gizli inşaat teknolojileri hem arazi hem de teknolojik aygıtlar kullanarak bir inşaatı gizlice yapmayk-inşaat bittiğinde o binanın gizli olması demektir. Sensörlerin leveli-Casusluk Leveli ve Binanın Gizlilik Level I arasında yapılan hesaplamalar bu bina düşman taramasına yakalanır mı yakalanmaz mı bunu belirler. Binaların gizlilik seviyesi ve Gizli olmasalar bir Karşı Casusluk önlem seviyeleri Upgradeler ile arttırılabilir.
* Yakıt ve Onarımm mekaniği.. Cephane mekaniği.. Oynanışı yavaşlatmadan hala var olabilmesini kolaylaştırmak.. Çok detaydan ziyade gerçekçi bir derin strateji ama basitçe öğrenilebilir olması önemli..
Zor bir konu. Cephane kullanımı gerçekçi olması ile hoş bir unsur olsa da RTS içinde hep biraz mikro yönetim ve dikkat isteyen bir konu olmuştur. “Hem olsun hem de kolay olsun” aslında zor bir konudur. Fantastik oyunlarda Büyücü ünitelerin büyü yapabilme gücüne MANA denir. Atılan cephaneyi mana gibi düşünürsek bunu sadece Cephane nakliye tankları-gemileri sağlayabilir-tazeleyebilir ya da bir üsse çekilmen gerek diyebiliriz. Savaş ortamına paraşütle atılan ya da Dropship ile indirilen kargo sandıkları ile de cephane yakviyesi mümkün.
Aslında en iyisi Cephane nakliye araçlarının çevrsinde görünmeyen koca bir çember koymak ve bu menzildeki cephanesi azalan araçların Cephaneci Araçın saniyede ne kadar cephane saçabileceği hesabına dayanarak otomatik olarak bu takviye oranını paylaşmalarını sağlamak. Elle cephane doldurmaktan daha iyi ve kolay olur bu. Sadece filoya dolu cephaneci ekle o otomatik doldursun.
Tamir Konusu. Bu da aynı şekilde. Hasarlı üniteleri onaramamaktan daha çok nefret ettiğin tek şey onları teker teker el ile tamir etmek. Bu Yüzden Starcraftta Terran ile oynarken çok araç kaybediyorum. Protossu sevmemim nedenlerinden biri de kalkan şarj istasyonları. Protos üniteleri tamir edilemez ama kalkan sağ olsun, seviyorum kalkanı.
Yakıt.. Çoğu ünite için bu sorun olmayacak herhalde. Açıkçası yakıt üzerinde çok düşünmedim çünkü uzay yakıtları ve Kovan Savaşları teknolojisi benzinden ziyade Nükleer yakıt gibi göreceli uzun süre çalışan Yakıtlar. En kısa ömürlü yakıt olan Liquin Güç hücreleri Reaktörlerde ve üslerde şarj edilebiliyor diye düşünürsem Ünitelerin Hizmette Tutma Bedelinde yeralan yakıt sarfiyatı ile yakıt harcaması örtüşür diyebilirim. Böylece yakıt hala oyun içinde var olur ama sorun olmaz ve otomatiğe bağlanmış olur. Yine de bu konuda biraz daha çalışabilirim.

Yarınlar Projesi. Bölüm 2

* Oyunun türünü starateji olarak planlıyorum. Strateji ve Masaüstü Savaşoyunu-Wargame(Wargame çok eski bir oyundur ve generallerin kullandığı ilk similasyon olarak anılır. Bir masa üzerinde iki tarafın ordularını bir savaş alanına dizmesi ve ordudaki her farklı tip ünitenin belli kurallar dahilinde hareket-saldırı-özel yeteneklerini kullanması ile oynanır. Bugünün Total WAR, Warhammer masaüsütü oyunları gibi oyunları bu ekolden gelir.) melezi olarak hem büyük bir haritada tur tabanlı TOTAL War oynanışı hem de Sins of a Solar Empire-Starcraft gibi hareketli zamanlı-gerçek zamanlı oynanışı mümkün.
* Oyun, harita üzerindeki oynanışın(Satranç modu) yanında harita üzerinde yaptığın hamlelerin yansıdığı gerçek zamanlı oynanışın(maç modu) olduğu iki farklı zaman seçeneğinde oynarken gerçek zamanda elindeki ünitlere yeni ünite üreterek destek vermek mümkün olmayacak. Bir kez savaş başladı mı o bölgede o anda elinde ne varsa sadece o kuvvet ile çarpışacaksın. Bu yönü ile Starcrafttan çok Total War olan Yarınlar Projesi uzayda geçmesi ve gezegen yüzeyindeki askerler ve yörüngedeki gemilerin aynı savaş ekranında-aynı savaşta kullanılabilmesi ile Starcraft gibi bir görselliğe bürünecek.
* Strateji ekranında zamanı durudurup üretim-inşaat emirleri vermek mümkün, birlikleri savaş bölgelerine taşımak mümkün. Savaş ekranında birlikler savaş alanına dizilir, formasyona sokulur, öncelikli hedefleri belirlenir, savaş içinde bu birliklere diğer RTSlerdeki gibi elle kumanda edilebilir(ya da istersen Total War Gibi otomatik sonuçlandır kısmı kullanabilirsin bilgisayara karşı oynarken.).
* Bilgisayara Karşı oynanan senaryoların yanında önceden hazırlanmış farklı haritalar ile iki farklı oynanış tarzı ile internet üzerinden Oyuncu-Oyuncuya karşı şeklinde de oynanabilir:
Oyuncu Oyunucuya Karşı 1 (klasik RTS-real time strategy-gerçek zamanlı strateji-modeli)
Bu, Senaryo modundan farklı olarak Savaş ekranında oynandığı halde buradan üretim ve kaynak toplamasına izin veren klasik gerçek zamanlı strateji modu. Seçilen büyüklükte farklı haritalarda oynamaya imkan veren bir mod. Basitleşmiş Kaynak yönetimi ve araştırmalar vardır. Süratli oyun seansları için ideal.
Oyunucu-Oyuncuya Karşı 2 (WAR (Total War ilhamı ile bu adı verdim)modeli)
Bu mod iki tarafın onayladığı büyüklükte bir sektör haritasında, iki tarafın onayladığı zaman durdurma-durdurmama ve zaman akış hızı kuralları ile oynanan mod. En iyi örnek Total War ve ya Sins of a Solar Empire oynanışı olabilir. Bir oyun seansı uzun saatler boyunca sürebilir.
NOT: Gelişen oyun teknolojileri ve donanım-yazılım durumları göze alındığında, oyun sektöründeki değişiklikler göze alındığında bu Proje'nin türü çok türlü ya da farklı olabilir. Asıl tasarım; ilk fikir Wargame-stratejidir.
*Oyunda Uzayda savaş, gezegende savaş, uzayda inşaat, gezegende inşaat, uzayda üretim, uzayda üretim, gezegende araştırma-geliştirme, uzayda araştırma geliştirme söz konusu. Şu durumda saf uzay savaşları, saf kara savaşları ve Uzay ile Yer ünitelerinin karşılaştığı melez savaşlar söz konusu.
NOT: Aklımdaki bir fikir de kimi yerlerde oyunun Diablo gibi-UFO Aftermath yada Fallout Tactics gibi tepeden bakışlı oynanış ile bir gurubun Laboratuvar ve üslere baskınına ya da üslere tek bir ajanın sızmasına izin veren Özel Görevler Modu olması.. Böyle bir şey, ortada birkaç yüz ışıkyıllık bir bölgedeki sayısız gezegen düşünüldüğünde, ve bu gezegenlerdeki farklı iklim-çevre şartları ile farklı şehir-bina tipleri-mimari düşünüldüğünde biraz zor-maliyetli-sistem zorlayıcı olabilir ama teknoloji gelişiyor ve akıl sorunlara basit çözümler üretebilir..
* Ortam Ve HARİTALARA dair. Gezegen tipleri ve uzaydaki harita elementleri.
Yıldız haritasındaki bazı doğal ve rastgele elementler kullanan için avantaj sağlayabilir (görünmezlik, füze lere karşı örtü, eşektronikleri bozma, hareket üstünlüğü, vs.)-gaz bulutları, meteor kuşakları-karadelikler-solucan delikleri-Anıtsal Eski Geçitler ve ya Devasa Eski Platformları(ay gibi büyük atmosfrik uzay platformları)
Gezegen tiplerinden bazıları; Terra(dünya tipinde), Buz, Çöl, Su, Volkanik, Zehirli, Ormanlık-bataklık, Nükleer vs kıyamet yaşamış harabelerle dolu kirli gezegen, Korsanlar(kanunsuz, kaçak ve soyu tehlikede, kaçak, mutant türler vs.. paralı askerler, mitolojik eski ırkların dağınık kalıntıları-akbabalar-yağmacılar.)
* Gemiler ve askerler, binalar ilk üretim-inşaat-yetiştirilme bedelleri yanında bir de SERVİS-HİZMET bedeline sahipler. Bir opsiyonl kutucuğu açılıp kapatılabilen bir özellik olmasını öngördüğüm bir şey bu.
* Tecrübe-Rütbe kazanma konusu.. Şu an için 5 ya da 10 Level-Seviye kadar rütbe düşünüyorum. Rütbe almak bir noktaya kadar hiç savaşa girmeden ve askerleri belli süre alan eğitimlere gönderek mümkün ama bir seviyeden sonra eğitim fayda sağlamayacak ve sadece savaşarak rütbe almak mümkün olacak. Üst seviye birlikler aynı donanım ve sayıdaki düşük seviye birliklere oranla çok daha etkili-güçlü olacak ve avantajları olacak. Ordular, filolar, gemiler, diplomatlar, casuslar, koloni komutanları rütbe alabilecek.
Akademi binasından Komutan eğiterek 1. Seviye bir birliğe verildiğinde Komutan bulunduğu birliğe eğitimdeymiş gibi sürekli tecrübe puanı sağlayacak ve bazı özel savaş yetenekleri kazandıracak. Mesela kısa süre için vuruş gücünü arttırmak, morali arttırmak, daha dayanıklı yapmak, hızlandırmak..

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Project Tomorrows-Yarınlar Projesi

Bu proje deneysel bir Projedir. Bir bilgisayar oyunu projesidir. Aklımdaki bazı fikirleri ve bazı türleri harmanlayarak bir oyun tasarlamaya çalışacağım burada.

Türkiye'de oyun sektörü yok gibi. Zaten Türk insanı oyuna para vermez, karnımızı zor doyururken oyun bir lükstür çoğumuz için.

Hayal üretmeyen bilgi de üretemez. Ve bilgi üretemeyen toplumlar diğerlerinin kölesi olmaya, onların dümen suyunda çalkalanmaya mahkumdur. Hayal Fabrikalarının ülke çapında üretime başlaması kurtuluş için bir diğer umut ışığı olacaktır.

AYRINTILAR:

Project Tomorrows-Yarınlar projesi(İngilizceyi inkar etmek bugünün dünyasında bütün dünyayı inkar etmek demektir, İngilizceye düşman olmayın. Düşman olacaksanız kendi dilinizi zayıf kılanlara, ülkenizi zayıflatmış iktidarlara düşman olun. Ülke güçlü ise dili de güçlüdür, ülke dünyada söz sahibi ise dili de yayılır ve konuşulur, yazılır, o dilde eserler verilir, çeviriler artar.), ne diyordum, Yarınlar Projesi bir Bilim Kurgu projesidir.

Yarınlar evreni olarak adlandırdığım oyun dünyasının arka planında şu aşamada sadece insanoğlu ve onun Samanyolu'ndaki birkaç sektörde kendi içinde yaşadığı içsavaşı mevcut. Diğer uzaylı ırkları ilerde ekleyebilirim.

Hikayenin geçtiği evren ve zaman ile ilgili olarak konuşayım.. Hikayeyi şu durumda Kovan Savaşları hikayemin içinde bulunduğu UFUKLAR-Horizons Evreninde tasarlıyorum. Alternatif bir gelişim söz konusu yani Ufuklar ile %100 uyum hedeflemiyorum. Alternatif gerçeklikte geçen bir hikaye de olabilir, Kovan Savaşları evrenini geleceğinden bir kesit de olabilir TOMORROWS-Yarınlar Projesi.

Oyun dedik, tarih dedik, konu ve tür dedik..

Tarih yaklaşık 2200'lerin başı ve 2300'ler gibi.. Bu tarih aralığı bilim kurguda çok kullanılır. Kabaca pek çok bilim kurgu yazarının öngörüleri bu tarihlerde artık insanoğlunun Dünya gezegeni ötesinde gezegenlere yerleştiği, ışık hızında yolculuğu çözdüğü, kendi güneş sistemi dışında vızır vızır gezdiği yönündedir. Benim Kovan Savaşları hikayem ile ilgili olarak ise bu tarih henüz ilk birkaç satır notlarını aldığım çok HAM haldeki bir döneme denk gelir.

Konusu İnsan kolonileri arasında bir içsavaş. Büyük İhtimalle merkezi hükümetin vergileri ve kolonilere artan baskısı kolonileri canından bezdiriyor. Kolonilerin özgürlüklerinin gir gide kısılması, artan vergiler, huzursuzluklar, ayaklanmalar ve geri planda sinsi planları olan siyasetçiler ve büyük şirketlerin entrika savaşları.. Sonuçta patlayan bir içsavaş.. Koloni Savaşları Dönemi..

Bu dönemde ittifak olan koloniler ve tek olan koloniler, Merkezi Hükümet güçleri arasında süren bir savaş ile Galaksinin İnsan kontrolündeki bölümünde kan gövdeyi götürüyor. Bu dönemin ilk aşamada hafif ateşkesler ve çatışma yoğunluğunun azalıp arttığı dönemler ile 5 ila 10 yıl sürmesi söz konusu olabilir ya da 50-100 yıllık bir buhran dönemi insanı bekliyor olabilir.

Oyuncular böyle bir ortamda sadece İnsan ırkı ile oyuna başlayacak.

Devam edecek...

15 Mayıs 2009 Cuma

Bilim kurgu terimleri, vs. Lejant. Bölüm 4.

Misil Decoy: Füzelere karşı denizlaltı-gemi ve uçaklardan atılan aldatıcı-karıştırıcı karşı önlem mermiler-kapsüller.

Point defense: Nokta savunması. Avcı, füze ve hatta plazma saldırılarını karşılmak için kullanılan savunma taretleri genelde Nokta Savunması olarak anılır.

Defense grid: Savunma Izgarası. Savunucu silahların gemi -üs çevresinde oluşturduğu savunma ağı-savunma alanına bazı hikayelerde -özellikle Babylon 5- verilen isimdir. Savunma bölgesi.

Sensors: Sensörler. Radar-sonar vesaire. Tarama ve tespit sistemleri. Ben sensörleri ve Hedefleme sistemlerini ayrı olarak düşünsem de bazı hikayelerde ikisi çok belirsiz ya da karışmıştır. Hedefleme sistemleri sensöre ihtiyaç duyar ama her sensör hedefleme sistemi olmak zorunda değildir. Sensörlerin gücü görebilmeyi sağlar, Hedefleme sistemi hedefe kilitlenmede ve hedefi vurana kadar takipte etkilidir.

Sapience ve Sentience kavramları.. bunlar bilim kurgularda farklı türler ile temasta onları ilk kez tanımlamada ya da ROBOT- Yapay zeka birimlerin gerçekten “canlı” olup olmadığını ölçmede kullanılna iki kıstas. Bu konu bazen kendi başına bir diziye ya da filme-hikayeye konu olacak kadar önemli ve derin bir konu ola gelmiştir. Sapience, insan-Homo sapience ismine de kaynak olmuştur. İnsanın diğer canlılarda en öne çıkan özelliğinin Wisdom-akıllılık, irfan, bilgelik olduğuna hükmederek homo sapience tanımını icat etmiştir Carolus Linnaeus. Tatmak, bilmek, akıllı olmak gibi bir mana taşır, kök kelime olan latince fiil “Sapere”.. Öte yandan canlılığın bir diğer kanıtı Sentience belki Sapience'den daha çok öne çıkar. Bilinçlilik, kişilik sahibi olmak, karar verebilmek gibi anlamları barındırır bu kelime bilim kurgu ortamında ve hayvanlar, makineler-yapay zekalar ile ilişkilerde önemli bir referans noktası oluşturur. Modern felsefe konusuna hiç girmeyelim beni aşar.

Hyperspace-hiperuzay: Normal uzayda yolculuğu bir basketbol topu üzerinde iki nokta arasında yolculuk olarak düşünürsek, hiperuzay yolculuğu bu basketbol topunun içindeki bir tenis topuna inmek ve aynı noktaya çok daha kısa bir mesafe kat ederek ulaşmak demektir. Işıktan hızlı yolculuk için bir yöntemdir. Başka bir boyuta pencere açılması olarak görülebilir. Farklı yazarlar farklı kurallar ile düzenlemiştir kendi hiperuzaylarını ama temelde hepsi aynı prensibe sahiptir. Hiperuzay sıçraması için FTL yada hiperuzay motorları olarak anılan sistem gereklidir ve normal uzayda çalışan motorlardan ayrı bir sistemdir bu.

Slipstream: Bu metodu Andromeda dizisi evreni kullanır. Başka bir boyuta açılan bir pencere söz konusudur. Burada organik bir pilot beyin şarttır. Slipstream rotaları karışıktır ve çok sık kullanılanlar git gide daha düzenli bir hale gelse de bazı rotalarda iki farklı zamanda yolculukbir gün ya da bir hafta sürebilir. Hikayeye göre Slipstream pilotun kendisine gösterdiği tepkiye ve aldığı kararlara göre kendini ona uydurur, otomatik pilotlar slipsteam'de kafayı yer. Canlı pilot şarttır. Bu yolculuk için gerekli olan teknik sistemin adı Slipstream Core'dur. Bir tür reaktör gibi birşeydir ve Slipstream geçidini açar.

JUMP-Sıçramak: FTL yani faster than light yolculuk için kullanılan bir sözcüktür. Asıl karşılığını Galaktika dizilerinde bulur. Galaktika'nın ışıktan hızlı yolculuk metodu bir göz kırpması kadar bir sürede birkaç ışık ışık yılını(belki 15-20) aşabilmek şeklindedir. Bu anlık sıçramalar diğer evrenlerde sadece kısa mesafelerde görülürken Galaktika evreninde uzun kısa bütün mesafeler anlıktır.. En azından perdede bize öyle olduğu şeklinde yansıtılıyor ve aksi kanıtı görmedim.

Wormhole travel- Solucan deliği yolculuğu: Star Trek yan dizilerinden Deep Space 9'da bir solucan deliği Samanyolu galaksisinin iki uzak noktası arasında anlık yolculukla bir kestirme oluşturduğu için önemliydi ve burada Deep Space 9 istasyonu vardı. Solucan deliği bilimde, uzay ve zamanda iki nokta arasında bir kestirme yaratan unsurdur.

Stargate-Yıldız Geçidi: Yıldız geçitleri, Stargate evreninde evrenin temelidir diyebilirim. Suni solucan delikleri yaratımında kullanılan 5 metre çapındaki hiper iletken geçit halkaları iki halka arasında birkaç saniye içinde yolculuğu mümkün kılar.Süper gate adı verilen ve bir iki tanesi perdede görülen devasa geçitlerin içinden uzaygemileri bile geçebilir.

Araklamak-çalmak-esinlenmek: Bilim kurgu yazarları da diğer yazarlar gibi birbirinden ilham alır ve bazı unsurları eserlerinde paylaşır. Stagate Galaktika'dan, Galaktika Star Tekten, Star Trek Stargate'den, Star Wars Star Trek'ten, Starship Troopers Star Wars'dan... bu liste uzayıp gider.. birbirlerine sayısız gönderme ve saygıyla selam verilen kareler vardır bu evrenlerde. Şunu hatırlamak gerekir ki çikolatalı pasta yaparken kullanılacak malzemeler üç aşağı beş yukarı aynıdır. Pastayı yapanın becerisi ve malzemelerin kalitesi lezzette önemlidir.

Bilim kurgu terimleri, vs. Lejant. Bölüm 3.

misil-misille: füze-roket türünde atılan-kendi itici gücü bulunan cephaneye verilen genel isim. Aslında kendi itici gücü olmasa da atıldıktan sonra o fırlatma hızı ile giden mermiler de misil sıfına giriyor.. Kısaca “atılan cephane” diyelim. Genelde füzeler için kullanılır.

Beam weapons-ışın silahları: Lazer sınıfı silahlar. Bilim kurgu da ışın silahı lazerden ayrı olarak anılırken gördüm çok yerde. Bu silahın lazer emsalinden daha güçlü olduğu için kullanılır genelde. Ama burada tam anlamı ile 2+2=4 matematiğinden söz etmiyoruz. Bilim kurgu ortamında bazı terimlerin kullanımı birbirine sıkça karışır ve bunun önüne geçmek çok zordur. BEAM silahlar uzun bir ışın olarak gösterir kendini savaş alanında.

Pulse silahlar: Pulse-Nabız diyorum ben. Genelde bir anlık bir vuruş-kalp atımı gibi bir anlık bir olayı ifade eder PULSE kelimesi. Pulse silahları genelde küçüldükçe hızlanır ve büyüdükçe yavaşlar. Genelde Partikül silahlarıdır bunlar. Görsel olarak izli mermi gibi uçuşan ışıktan oklar, mızraklar ya da ışık topları olarak resmedilirler.Genelde plazma atarlar.

Partikül silahları: Hızlandırılmış atomik parçacıklar atan bu silahların görüntüsü ışıktan oklar misali-izli mermi uçuşu misalidir.

Particle beam: partikül prensibi fakat oklar halinde değil uzun bir ışın şeklinde yol alan atomik partikül saldırıları. Bir saniyeden 3-5 saniyeye kadar atış yapan silahlar bilim kurguda görülür.
Overcharge: Bazı enerji-plazma-Beam silahlarına overcharge-aşırı yükleme özelliği verilir bazı yerlerde. Bu özellik normalden çok daha fazla güç emer ve silah da normalden çok daha güçlü vurur. Sık kullanılamayan ama kullanıldığında karşı tarafa sıkı vuran bir özellik olarak kullanılır hikayelerde.

Energy weapons-enerji silahları: Genelde bunların ateş etme görüntüsü çok yüksek süratlerde hızlandırılmış enerji yüklü partiküllerin-parçacıkların bir mızrak şeklinde havada uçan halidir. Yani ışıktan bir ok, bir top, bir mızrak şeklinde atılan bir enerji yumağı..

Plazma silahları:Plazma kıvamındaki enerjiyi bir koruma alanın tutarken bu alanı bir düzenek ile hedefe fırlatma olarak açıklanır bu silahların doğası. Bilimsel eleştiriler aslında plazmanın çok çabuk dağılıp güç kaybeden, kontrolsüz yapısı ile kötü bir silah olduğu yönünde, eğer güçlü bir muhafaza alanı ile dağılması engellenmez ise plazma atan silahların uzun mesafede dağılarak çok güç kaybedeği iddiası güçlüdür. Yine de bilim kurgu dünyası plazmadan vazgeçmez . Adın sihri var herhalde.

Gauss Silahları:Gauss silahı-Coilgun prensibi ve Railgun prensibi iki farklı prensiptir. İkisi de çok karışır. Ben de çok karıştırıyorum açıkçası. Kısaca Manyetik silahlar diyorum ben. Temelde Coilgun; bir uzun namlunun çeşitli safhalarında sarılı elektromanyetik tel-çubuklar ile mermiyi hızlandırır.

Railgun-manyetik itişli silahlar:Rail- ray silahları iki manyetik ray arasında yerleşmiş merminin bu iki ray arasındaki etkileşimden doğan dalganın hareketi sonucu mermiyi ileri itmesi prensibi ile çalışır. Genelde bu manyetik silahlar ağır projectil-mermi tipi saldırıları ya da plazmayı hızlandırmak için kullanılır.