Gençler siyasetten korkmasın, ve gençlerin siyasetle ilgilenmesinden korkmayın.
Korkmamız gereken şey siyasete şiddetin bulaşması ya da insanların kötü yönetimler karşısında umutsuz ve umursamaz olmasıdır-tepkisiz kalmasıdır.
Yaşadığımız ülkeyi yöneten siyasete karışmak, fikirlerimizi söylemek, isteklerimizi haykırmak, onaylamadığımız hareketlerin karşısında durmak hakkımızdır. Hepimizin hakkıdır. Oy verecek yaşa gelmiş bir kişiye “sen daha gençsin, bunlara karışma-okuluna-işine bak” demek ya cahillik ya da kötü niyetliliktir.
Bugün yaşadığımız kötü kuşulların nedeni şu anda mevcut olan koca bir umutsuz kitledir.
Ülke hem umutsuz hem de susuyor.
Yaşlıları anlamak mümkün; yorgunlar, bitkinler, umutları iyice sönmüş, nice umutları boşa çıkmış..
Ama gençlerin umutsuzluğu ve daha kötüsü umursamazlığı-ilgisizliği affedilecek gibi değil.. Bunun suçlusu da gençler değil onları yetiştiren aile ve öğretmenleridir-sistemdir.
Oy verecek yetkiyi verdiğin bir kitleyi siyasetin dışında tutmak için bin dereden su getirmek düzenbazlıktır, kötü niyetliliktir.
Ülke nüfusunun % 70'i genç nüfus olmasına karşılık gençlerin siyasette rolü minicik-yok.. Seçim sistemi ve seçilme yaşı ile ilgili yasaların büyük engel olduğu bir gerçek ama bu koca kitlenin hala partilere ve siyasete inatla tutunması kendi gelecekleri için şarttır. Usanmadan, bıkmadan, yorulunca bir nefes dinlenerek ama hiç vazgeçmeden bu yolda yürümeye devam etmek gerek.
Gençler; Bütün rezillik ve kirliliğine rağmen siyasetten korkmayın-iğrenmeyin. Yarınlarınızı şekillendirebilme gücüne sahip olabilmek için siyasete tutunmak şart. Oy gücünüzü keşfedin ve bu güce sahip olduğunuzu görmelerin sağlayın.. Kolay olmayacaktır ama mutlaka başaracağız. Yarınlarımızdan bu kadar kolay ve mücadele etmeden vazgeçmeyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder