Sarı renk ile ilgili söylenenler çeşitlidir. Parlaktır. Göz alıcıdır. Canlıdır. Zenginliğin ve ışıltının rengidir. Umut verir. Sarı aynı zamanda geçiciliğin ve ihanetin rengi olarak da bilinir.. Hangi anlamına çekerseniz çekin sarı kayıtsız kalınamayacak bir renktir..
Siyasette de renkler önemli.. Renkler etkili.. Mesela ben siyasetçilerin rengini bilmek isterim.. Benim siyasetçim bayrak kırmızısı ve ay yıldız beyazı olmalı.. Rengi benim ülkem olmalı..
Erken seçim sesleri yatışıp yerini Albayımın tutuklanması tantanası alırken gündemde ilginç gelişmeler de yavaşça yerini alıyor.. Mesela pek dikkatlere gelmedi ama AKEPE iktidarına ilaç olacağı ümid edilen bir Sarı isim kalkıp Abant toplantısında AKEPEyi destekler gibi hareketler yaptı.. Bu Sarıoğlan niye böyle hareketlere girdi rivayetler muhtelif..
Rivayet der ki bu Sarıoğlan gelecek seçimlerde kendi alacağı oy ile AKEPE oyunu hesaplayıp kıyak bir koalisyon ile iktidar olmayı garantilemek istiyor olabilir.. Rivayet diyor ki bu Sarıoğlan aslında öyle Karaoğlan'ın mirasını taşıyacak çapta değil ve Deniz bunu Atatürk'ün partisinden göndermekle çok iyi yaptı..
Rivayetler bitmez.. Rivayet odur Sarıoğlan da emperyalist dediğimiz ABD ile derinden ince ama sağlam bağlarla bağlı.. Birkaç yıl önceki ABD ziyaretini açıklayamamasını orada ABD'den gizlice kurs aldığına bağlayanlar da var ve bunlar boş adamlar değil.. Hatırlayanlar Kemal Derviş fiyaskosunu hatırlar.. Adeta bir kurtarıcı gibi-bir kahraman gibi siyasi krizin ve gerginliğin içine pompalanan Kemal Derviş patlatılmış ve ümitler boşa çıkarılmıştı-bizi AKEPEli günlere itmişti.. Bu Sarıoğlan da Derviş efendinin yürüdüğü adımları hatırlatır bir çizgide ilerliyor. Hatta Kimlerle ilişkileri olduğun-kimlerle gezdiği ve kişilerin bağlantıları kabaca incelendiğinde iplerin ucu bizi ABD'ye ve Küresel sermayeye kadar götürüyor.. Hükümetleri deviren ve Küresel Sermayenin oyuncağı sivil toplum kuruluşları ile dirsek temasını aşıp kolkola girdiği söylentileri dolanıyor..
Dedik ya bunlar rivayet.. Rivayetler bitmiyor.. Diyorlar ki Recep'in vakti doluyor ve yerine geçecek varisi yavaştan ısıtılıp piyasaya sürülmeye başlanıyor..
Partilere saygım var ama liderleri hakkında rahatça atıp tutabilirim.. Mesela Deniz Baykal'la pek hoşlaşmam ama saygım var.. Mesela Bahçeli'yi hatalı-eksik gördüğüm yerler olsa da Bahçeli de gözümdeki temiz adamlardandır-vatanı satmaz. Cindoruk ve takımı da fena değil gibiler mama ben ı-ıh diyorum- artık gençlere yolu açmaları lazım-yolu tıkıyorlar. Osman Paşa bir parti kurdu ama ne kadar oy alır bilemiyorum.. TEK parti AKEPE kalsa ya da "aman dünya yıkılacak bu senin oyun karar oyu" deseler dünyayı feda ederim yine AKEPE'ye oy vermem.. Saadet partisi yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan çıktı hesabı-benim için AKEPE'den zerre kadar farkı yok.. Aynı suyun aynı hamurun ürünü bunlar.. DTP'yi anmıyorum bile.. Diğerleri de kusura bakmasın onları da bilmiyorum-saymıyorum..
Şimdi bu yukardaki tabloya bakıyorum da aslında benim gelecek seçimde oy vereceğim adam pek yok.. Ama orda bir durun.. Oy verecem.. Bu seçimde oy verecem.. Oy vermeyin dur deyin demiştim ama bu seçimde oy verme yaşındaki her Türk vatandaşına mutlaka oy verin diyorum.. Kime oy vereceğinizi söyleyemem ama OY vereceğiniz adamı lütfen şöyle kabaca bir araştırın.. Neler yapmış? Kimdir-kimlerle gezer-konuşması nasıl-vatandaşa hitabı saygısı nasıl.. Bunlar önemli.. Konuştuğu kadar dinliyor mu? Umursuyor mu? Verdiği sözleri tutmuş mu? Şimdiye kadar iktidar olduysa neyi başarmış-ne değişmiş? Ülkeye bir faydası olmuş mu? Neler yapmayı ve nasıl yapmayı planladığını açık açık anlatabiliyor mu? İktidar olunca şunları kesin yapacam yapamazsam şerefsizim-suratıma tükürün diye kendine güvenle konuşabilir mu?
Sarıoğlanı sona sakladım.. Sarıoğlan hakkında ne düşünüyorum? Ben Çiller-Erbakan hükümeti dönemini de Ecevit ve uçan Anayasa dönemini de gördüm.. Dervişi de gördüm-AKEPE'yi de.. Açıkçası bu aralar yükselen "umudumuz Sarıgül-Başbakan Sarıgül" seslerini de çok-ama ÇOK ihtiyatla karşılıyorum.. Seçime hem az hem de daha çok var ve çok şey değişebilir ama ben bu gülün kokularını pek hoş almıyorum.. Bu gülün kokuları bana Texas'ın ünlü sarı güllerini hatırlatıyor ki ben ABD markalı herşeye karşı şiddetli bir alerji sahibiyim.. Burnunuza gelen kokuları önemseyin. Burun ve koku alma mekanizması insanı tehlikelerden koruyan çok önemli bir unusurdur.
Sonuçta ben yoğurdu üfleye üfleye yiyorum. Bu ülkeyi travmadan travmaya sokan-haşat eden AKEPE dönemi beni yordu, tüketti.. Önümüzdeki dönemde bu burnuma gelen nahoş kokularla bilmediğim yerlerde şansımı denemektense bildiğim "deniz"de boğulma riskini almayı tercih ediyorum.. Kötünün içinde iyisini seçiyorum, siz de vatana millete en hayırlı olacağını düşündüğünüz kararı verin-ama aman ne olur AKEPE demeyin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder