24 Ekim 2009 Cumartesi

Bir Açılım da HALK için olsun mu?

Halk Meclisi Günleri..

Komünist bir kavram gibi ses veriyor ama aldanmayın.. Şimdi açıklayacağım.

Öneriyorum. Her ayın içinde bir gün Halk Meclisi Günü olsun. Bu günde Başbakan ve bütün Bakanlar hazır bulunmak ZORUNDA olsun(hangi babayiğit bu öneriyi kabul eder.. göremiyorum öyle yürek bu siyasetçilerde..).. Burada kendilerine halktan gelen sorulara cevap versinler ve halkın söylediklerini DİNLESİNLER.

Bu nerden çıktı?

Bizde siyasiler seçimden seçime sadece oy istemek için vatandaşın karşısına geçtiğinden vatandaşın yüzünü bir daha 5 yıl görmez.. Vatandaş acından ölmüş mü kalmış mı-derdi ne-ne istiyor-ne düşünüyor bilmezler.. Umursamazlar daha Türkçesi.. Daha seçime çok vardır ne de olsa.. Kim öle kim kala.. Ne de olsa korumalar da kimseyi yaklaştırmıyor.. Oooh.. Keyif gıcır.. Ses yok gürültü yok.. Saray yavrusu konutlar-ekmek elden su gölden gezmeler.. Bir dolu yalaka ve pofpoflayıcı.. Oooh.. Ben olsam ben de yayılırım padişah gibi..

İşte bu yayılmanın önüne geçip bu yönetici tayfasına sürekli hatırlatmak gerek: Orası hizmet mevkii. O koltukta oturasın diye değil o koltuğu hak edecek işler yapasın diye sana oy verildi.. Bunu vatandaşın sürekli hissettirmesi gerek..

Bu hissettirme işi uzaktan olmaz.. Sessizce de olmaz.. Demokrasiler ile ilgili bir deyiş vardır: Demokrasi belki anarşiden sadece bir adım geridedir ama hala çok güzeldir ve anarşi değildir.. Demokrasi budur. Çok seslilik budur. Hoşuna gitmese bile-cidden çok cırtlak olsa da orada diğerlerinin de sesi olacaktır. Protestolar-yürüyüşler-boykotlar-grevler-eleştirinin dozunun zaman zaman kaçması hep demokrasinin parçasıdır.. Demokrasi dikensiz gül bahçesi değildir ama gülü çok güzeldir.. Gül o dikene değer..

Vatandaşın ihtiyaçları bitmez. Şikayeti bitmez. İstekleri ve arzuları bitmez. Muhaliflerin muhalefet edecekleri-bağıracakları şey bitmez. Bunun bilincinde olmak zorundadır politikacı. Bir iktidar eğer bunun bilincinde değilse siyasetçi-politikacı sıfatını taşımayı hak etmiyordur. Bütün dünyada bu böyledir.. Halkın hakkıdır: Hep daha daha daha daha der.. Bunu verebilmek için yarışır-bunu sağlayabilmek için göreve talip olur hükümetler.. Eğer birisi bunu anlayamıyorsa daha siyasetin ilk kuralını bile kavrayamamıştır. Halk doymaz-halk hep ister. Böyle de olması gerekir-normali budur..

Hükümet padişah değildir. Hükümet milletin KULUDUR.. Hükümetler bunu unuttuğu vakit işler sarpa sarmaya başlar.. Ki Türkiye’de uzun yıllardır sarpa sarmanın nedeni budur. Vatandaşın sesi Başbakanlara-Bakanlara-Vekillere ulaşmıyor..

Halk Meclisi konusunu iyice açıyorum..

1. Halk Meclisi her ay noter huzurunda çekiliş ile belirlenen bir İL’de o ilin en büyük spor salonunda-stadında yapılır. Meclis bütün illerde yapılana kadar o il bir daha çekilişe katılamaz.

2. Meclise sorular Internet yoluyla ve SANDIKLAR aracılığıyla ulaştırılır. Meclisten iki hafta önce sorular derlenmeye başlanır ve soru listeleri hazırlanır. En çok sorulan ve en az sorulan sorular hep sorulma sayısı ile bir puan ile işaretlenir.

3. Toplantıya katılımda yegane sınır toplantı alanının oturaklı kapasitesidir. Toplantıya katılım için Vatandaşlık numarası ve kimlik ile bir bilet alınır. Toplantı saatinden yarım saat önce bileti toplantı alanına giriş yapmayan kişinin bileti iptal edilir ve giriş kapılarındaki gişelerde bulunan vatandaşların alması için bilet boşalmış olur.

4. Toplantıya Bakanlar ve Başbakan dışında milletvekili katılamaz. Bu Halk Meclisi Günü. Vekillerin değil ASIL olanın günü.

5. TBMM Başkanı Toplantıyı yönetir.

6. Toplantıya katılan vatandaştan konuşmak için söz isteyenler 3 dakika kürsü hakkına sahiptir ve 3 dakika boyunca kürsüde DOKUNULMAZLIĞA sahiptir. Bu kişiler 3 dakika boyunca o kürsüde milletvekili dokunulmazlık haklarına sahiptir. Kürsüde iken söylediklerinden ve yaptıklarından dolayı kürsüden indikten sonra da sorumlu TUTULAMAZLAR. Vatandaşlara konuşmaları için ayrılan süre SABAH oturumudur ve 12:30’a kadar en azından 2 saatlik kürsü konuşması süresi kullanılmamışsa öğle oturumunda bu süre dolana kadar vatandaşlara söz hakkı verilir. Öğleden sonra sıra Hükümetin cevaplarına geçer.

7. Toplantı sabah 09:00 da başlar. 12:30 öğle yemeği için mola: Meclis lokantası gibi ucuz bir seyyar büfe arabalar gurubu toplantı alanında satış yapar. 13:30 da oturum yeniden açılır. Meclis akşam 18:00 da Elektronik ya da zarflı bir oylama ile kapanır. Oylamada EVET-HAYIR cevabı şu soruya verilir: Hükümetin bugün verdiği cevaplar sizi tatmin etti mi?

8. Başbakan ve Bakanlar kendilerine sorulan soruların listesinden istedikleri sorulara (Her soru için 2-5 dakika konuşma süresi olmak üzere) SÖZLÜ cevap verebilir ama BÜTÜN sorulara o Meclisin sonundaki resmi açıklamada yazılı cevap vermek ZORUNDADIR.

Bu Halk Meclisi Günleri-bu toplantı organizasyonu olamaz-pahalıya gelir-amacına ulaşamaz diyenler çıkabilir..

Milletin ağzı torba değil büzeyim. Ama bu iş olur arkadaşlar. Bu iş en çok da olur olduğu için olmaz edilir o ayrı konu. Bu olursa hükümet vatandaşın soluğunu her an ensesinde hisseder.. Her ay bir kez vatandaşın karşısına çıkıp yüzüne karşı hesap sorulan Başbakan olması gereken kıvama gelir: YURDUNA KUL OLUR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder