12 Eylül 2011 Pazartesi

Beni anlamadın ya ben ona yanıyorum..

DENEME VE İSYAN ARASI ORTAYA KARIŞIK

OLACAĞI VARSA OLUR BENİ KIZDIRMAYIN LAN

Hayatımın hikayesi... Ben hep yanlış anlaşılıyorum. Bir yazar için bu ne kadar da alaylı bir durum. Kendini anlatamamak.. Baaah. Ben bir şarkı olsaydım heralde Kayahan'dan; Beni Anlamadın ya Ben Ona Yanıyorum olurdum.

Dünkü bir twitin üstüne iki arkadaştan hayırlı olsunlar, tebrikler geldi. Yanlış anlaşılmalar olmuş. Bir kişi mail atıyosa, diğeri kutluyosa; sesini çıkarmadığı halde yanlış anlayan başkaları da olabilir.

Olay nasıl patladı?

"Abi selam. Hayırlı olsun ya abi."
"Aleykümselam. Saol, canım benim." Bendeniz tam anlayamadım ne hayırlı olacak ama bozuntuya vermedim o an. Bozuntuya vermedim diyorum ama kendimce bozuntuya vermedim. Rivayete göre hislerimi hiç saklayamadan hemen belli ediyomuşum. Bence sakıncası yok. Ben glastnost ve perestroykacıyım, savaşma seviş felsefesinden yana barışçı, uzlaşmacı bir sevgi insanıyım. ( :D ) Valla.

"Abicim, adı ne?"

Heh, şimdi oldu. Herhalde yeni bitirdiğim hikayeyi kutluyor. Ulan bu herifi iyidir hoştur ama bu beni okumaz ki.. Neyse.. Nezaket gösteriyor demek ki.. Bakalım ne isteyecek, Haha; diye düşünüyorum..

"Yaşam Hasatlayan Smir. Sen bile okursun bazı yerlerini, kimi kısımları biraz erotiğe kaçtı."

"Abi onu sormuyorum ya, ben yengeyi soruyorum," diye gülerek konuştu bizim çocuk.

Bendeniz burda ters köşeye yatan kaleci gibiydim. Oha dedim.. Şaşırdım ki ne şaşırdım. Ben ve bir yenge? Yok canım, hadi lenn! Yanlış anlaşılmasın; Güzeli ve iyiyi severim, güzelin içinden en çok da hoş ve zarif hanımları severim, seçiciyimdir de hani. Huyu suyu uymazsa güzellik de on para etmez (Tanıyanlar kıl, uyuz ve muhalefet birisi olduğumu da söyler, ben sadece patavatsızlıktan kesinlikle kaçınmak kaydıyla açık açık konuşmak diyorum buna. İnsan, kendine uymayan şeylere "hayır" diyebilmeli yeri geldiğinde. Bu gerekli) Kimisi bu yüzden hala bekar olduğumu söyler.. Kulakları çınlasın lisedeki din dersi öğretmenim gibi konuyu bir dağıttım ki sorma.. neyse..konuyu dağıtmayalım. Nerde kaldım lan ben...

"Ne yengesi bilader. Ben ağır abi modunda tek tabanca takılan Levent. Sen ne içtin? Kimyasal mı? Narkotik mi?"

Gülüyor bizimki...

"Abi twitten atmışın, orda gördüm. Aşık Veysel'den alıntı yapmışın. Yazamıyorum, aşığım demişin..."

Bendeniz burda ikinci kez ters köşeye yattım. Arka arkaya iki kez yattığım da sayılıdır hani. Helal olsun. Heralde şaşkınlıktan ağzım beş karış açık kalmış olacak ki bizimkisi hala katılarak gülüyor...

"Olm, yok öyle bi şey. Yanlış anlaşılma var. Benim kastettiğim yazmak bir sevda gibi, yazamamak ve acı çekmekte bu işin parçası, hani "oğlan kızı sever, kavuşamaz, aşk olur" hesabı filan gibi bi şeydi bea..."

Samimiyetimden inandı kerata. Uğraştırmadı beni.

"Pardon abi ya. Yarana bastım. Kusura bakma," diye hem özür diledi hem de çomak soktu gülen pislik.

"Ağzını yüzünü dağıtırım senin. Ne diyon lan sibop," diyerek kovaladık delikanlıyı.. Yüzüm güldüğü için heralde pek caydırıcı olamadım ama olsun bea :D Zaten havladığım ama ısırmadığım bilinir. Evet bildiniz, ben bir sevgi insanıyım. Almanya'da doğduğumu söylemiş miydim? Sene 1978, hızlı zamanlar! Disko beybi! Çiçek çocukları!!

Tabii bu durumun üzerine beni bir düşünme de aldı.. Felsefe üretmeye başladım.. Sigara içiyor olsaydım heralde iki üç teli arka arkaya yakmıştım ama o nalet şeyin kokusunu hiç sevemedim. Yanında sevgilinin kokusu ya da çok tatlı bir sohbetin eşliği yoksa sigaraya dayanamıyorum.

Sıra sana geliyor, evde kaldın, tohuma kaçcan, sana bir kız bulalım, bizim tanıdık bir hala kızı var eli yüzü düzgün sana da uyar bir yemekte filan buluşturalım türü muhabbetlerde millete eğlence olmak bazen iyice tepemi attırıyor. Bigün birini fena pataklicam. Bir sevgi insanı olarak içimdeki bütün sevgiyi suratına boşaltıcam.. Öyle yani..

Hayatının aşkını bulanlara selam olsun, sevdiği ile evlenelere selam olsun, kafasına göre kız ve erkek arkadaşı ile takılanlara selam olsun. Kendi adıma konuşacak olursam; ki zaten ben kendi adıma konuşuyorum... aaaah, bu saçma bir cümle mi oldu.. Neyse.. Diyeceğim o ki; Bazen yalnızlığımdan memnunum, bazen de yorgunum. Benim gemim bilinmeyen bir denizde yol alan bir gemi gibi, bu maceraya peşimden bir başkasını sürüklemeye korkuyorum. Gitmek istediğim yerin peşinde batıp gideceğim belki ve benimle kimse batsın istemiyorum. Ciddi ilişkilere(evlilik deniyor kimi dillerde) uzağım, "seviyeli bir arkadaşlık" ise bu şartlarda biraz bulunması zor bir şey.

Zaman zaman hoş hanımlar görüyorum ve hoşlanma noktasına yaklaşıyorum ama bir şeyler yoluma çıkıyor. Son zamanlarda bu genelde "bütün iyiler kapılmış" özlü sözüyle açıklanabilecek bir durum oluyor. Ya da "Gümüş ayın kendisi bile Sturm'dan bu kadar uzak ve yüksek değildi," alıntısıyla özetlenebilir. Yani araya imkansızlıklar giriyor. Selam olsun Brightblade.

Potansiyel taliplerimi engellememesi için ve yanlış anlamaları kökünden silmek için açık seçik yazıyorum; Bekarım. Dişilerden, yok olmadı dişi deyince çok kıro durdu..Hem başka yerlere de çekerler benim bazı "daha az insan" arkadaşlarım, Hanımlardan hoşlanıyorum. Evlenmeyi hiç düşünmüyorum. Afedersiniz, kabalığımı çok mazur görün, kuvvetle ifade için bu kaba tabiri kullanıyorum; a^^ budalası da değilim. İnsanı bacakarasına indirgemeyin.

Parantez açalım hoşlanma konusuna.. İlişki ölçeğine göre 1 bir kızı güzel bulabilirsin 2 zarif-hoş bulabilirsin 3 bakabilirsin 4 beğenebilirsin 5&6 hoşlanabilirsin-tanışabilirsin- 7 tanıştıktan sonrası artık çift taraflı bir şeyler başlamışsa 8 sevebilirsin-aşık olabilirsin(ikisinin aynı şey olduğunu düşünmüyorum) 7. maddede tek taraflıysa işler, 8 selam verin, en iyi dileklerinizi samimiyetle sunup arkanızı dönün, yeni bir yöne yürüyün-efendi olun.

Neyse, bugünlük yazı kotamı bu felsefi ve kişisel etek taşlarımı dökmecelerimle, stres atmalarımla doldurayım. Zaten karnım açıktı, ben bi yemek yiyim. Hepinizi bir sevgi insanı olarak kucaklıyorum arkadaşlar!

Not: 6. madde beraber çay ya da kahve içilen maddedir. Zaten o ilk fincandan sonra işin rengi belli olur. Şimdiki zamanda işler daha farklı yürüyor ama biz son dinozorlar için durum bu. Her şeyin bir raconu var abisi.

Deneme yazılarımdan bir kitap derlesem? Türk edebiyatına ve Felsefesine katkım olsun icabında.

DENEME VE İSYAN ARASI ORTAYA KARIŞIK

OLACAĞI VARSA OLUR BENİ KIZDIRMAYIN LAN

******

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder