23 Ağustos 2011 Salı

Avcının Kılıçları Serisi Eleştirisi




Salvatore'nin kaleminden yeni maceralara yelken açıyoruz. Hava soğuk, ölüm kendine kurban arıyor. Cesaret ve inanç test ediliyor.

UNUTULMUŞ DİYARLAR

AVCININ KILIÇLARI SERİSİ

Dedik ya bu aralar okumaya ağırlık verdik. Unutulmuş Diyarlar fantastik evreninden bir üçlemeyi bitirdim. Robert Anthony Salvatore'nin kaleme aldığı eser biz Salvatorecilerin "Drizzt Kitapları" dediği seriden. Karizmatik bir karaelf(drow) karakter olan Drizzt ve onun dostlarının başından geçen maceraların anlatıldığı kitaplar bunlar. Unutulmuş Diyarlar evreninin adı geçince benim aklıma bu çocuklar geliyor. Gümbürgöbek Regis, demirci cüce Kral Bruenor, okçu Catti-brie, barbar Wulfgar, büyülü yaratık-panter Guenhwyvar ve drow Drizzt Do'Urden grubu aksiyon, macera, kılıç&büyü dolu öyküleriyle benim pek sevdiğim bir topluluk.

Elimdeki üçleme Avcının Klıçları Serisi. Olur da okumaya heveslenirseniz kronolojik olarak maceraya en tepeden başmanızı tavsiye ederim. Epey bir kitap okumanız gerekir ama giriş kitapları olan Kara Elf Üçlemesi(Anayurt, Sürgün, Göç) benim okuduğum en etkileyici kitaplardan olduğundan bu uzun yolculuğa değer. Kesinlikle tavsiye ederim.

Kronolojik olarak 15-16-17. kitaplar olan 1000 Ork, Yalnız Drow, İki Kılıç'a gelince... Bu kitaplar toplamda kabaca 1100 sayfa filan ediyor. Laika yayıncılıktan çıkmış elimdeki nüshalar. Kapakları çok hoş. Benim gibi fantastikçiler sırf kapak görseline bakıp bile büyülenip alabilir bu kitapları. Öyle yani..

Kitapları bir çırpıda tükettiğimden hangi kitapta olduğundan tam emin değilim ama canımı sıkan bir noktayı işaret etmek zorundayım.. Çeviri ile ilgili. Fantastik kurgudaki bazı yerleşik terimlerin ve Türkçeye tercüme edilen kavram ve isimlerin karışması-değiştirilmesi can sıkıcı olabiliyor. Bazı yerlerde kılıçlar bıçağa dönüşüyor, savaşçekiçleri baltaya dönüşüyor, yaylar oka dönüşüyor.. Bunlar aklımda kalanlar. Aslında sadece bu üçleme ile ilgili bir konu değil bu. Bu konu fantastik eserlerin çevirisi esnasında görmeye alıştığımız bir rahatsızlık. Oluyor öyle ama keşke olmasa..

Kitabın yazarını da eleştireceğim. Salvatore yine çok güzel bir macera dizisi yazmış ve yine bazı sahnelerde yerlerde benim "aşırı" tabir ettiğim ayrıntılara girmiş. Bazı dövüş sahnelerinin uzun uzadıya ve çok ince ayrıntılarla anlatılmasını sevenleriniz olabilir ama beni sıkıyor bu kadar ayrıntı. Okumamı yavaşlatıp kitabı zorlaştırıyor. Bunun dışında macera bir Salvatore romanından beklenecek ölçüde heyecanlı ve sayfalar sürekli akarken satırları adeta içiyorsunuz. Bir sonraki sayfaya gitmek için sabırsızlıkla kıvranıyorsunuz.

Üçlemenin konusuna pek girmek istemedim. Okumamış ama okuyacak olanların keyfine limon sıkmayayım dedim. Kabaca söylersek; kuzeyde orklar hiç de alışıldık olmayan bir biçimde birleşmeye başlamıştır ve güçlü bir liderin yönetiminde hiç alışılmadık bir hareket başlamıştır. Mithril Salonu ve kahramanlarımız da tam bu ork dalgasının önünde bulur kendilerini.. Buyurun maceraya..

Son tahlilde.. Çeviriyle ilgili sivrisinek misali sinir bozucu ufak tefek ayrıntılar dışında bir de Salvatore'nin BENCE kimi yerde aşırıya kaçan ayrıntılama saplantısını saymazsak, kitaplar gayet güzel bir okuma vaad ediyor. Benim gibi macera, kılıç&büyü okuyucusuysanız, fantastik evrenlerde gezmeyi seviyorsanız, hele bir de Drizzt hayranıysanız.. Buyurun okumaya. Bir başyapıt serisi beklemeyin ama kesinlikle hoş vakit geçireceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder